"X yapan kadın güzelliği", "y yapan kadın çekiciliği", "z olan kadın seksiliği" vs diye tanımlamalar, betimlemeler çok defa duymuşsunuzudur. Oysa; birazdan burada değineceğim konuda kadın güzelliğini betimleyen çıplaklık ise, tamamen saflık, yaratıldığı gibi olma hali, sadelik ve ekleme-çıkarma olmadan bir varlığın kendi özünde nasıl olduğunun vurgulanmasıdır.
çıplak kadın, yani sadece kadın, doğumdan ölüme, kendi zihni, kendi bedeni, kendi saçları, kendi gözleri, kendi fikirleri, kendi karakteri, kendi yarattığı düşünceler, kendi gücü, kendi yolu ve tarzı; tüm çıplaklığıyla kadın güzelliğinden bahsediyorum. kadın ana, kadın eş, kadın kardeş, kadın yoldaş, ve sadece kadın... bir cinsin en saf hali, erkeğin zıttı olarak değil, ikimiz bir fidanın güller açan dalıyız şarkısındaki gibi güller açmış dünya'nın güzelliği olan kadın...
tanrı'nın yarattığı veya evrimin şu ana kadar geldiği en muhteşem noktada -adına ne derseniz deyin- tüm saflığıyla ve çıplaklığıyla kadın güzelliği; dünya'da estetğin geldiği en son noktadır. kadın, güçlüdür. kadın, hislidir. kadın, zekidir.
kadını kendinden uzaklaştıran ise, toplumsal öğretiler, coğrafik şartlar ve binlerce ayrı dogmalardır. kadının dünya'da, hiç bir medeniyetin olmadığı en ilkel ve saf haliyle, yaşamda kalma becerisi son derece kuvvetlidir. Doğum gibi bir mucizenin baş aktörü olan kadın; nasıl çirkin olabilir? ve hangi yapaylık kadını en saf, en çıplak halinden daha güzel kılabilir. doğa, kadınla bir bütün olup dans etmeye başladığı vakit, dünyamız -tekrardan- bugünkünden çok daha güzel olacaktır.
