sırf bu insanlar çöpten kağıt ve plastik şişeleri toplayamasın diye karşıyaka belediyesi çöp konteynerlerini yer altına almayı planlamıştı. şaşmış kalmıştım, bu adamlar hırsız değil, ama illaki hırsız yapmak mı istiyorsunuz?
bugün pencereden dışarıyı seyrederken kocaman çuvaldan arabası ile gördüm birtanesini. kağıt toplayıcısı mıydı, plastik mi...neydi bilemedim. geldi, eğildi, baktı ve bulamadı aradığını. derken bir şey buldu, bir pantolon. açtı baktı, inceledi iyice. o kadar güzel katladı ki o pantolunu sonra... katlayıp arabasının en güzel yerine koydu. başka ekmek kapıları için devam etti yoluna...
biz neyiz peki, insan mı ?
bu ömür nasıl geçecek, nasıl bitireceğiz bilmiyorum...
biraz önce yine gördüm. balkondaydım geri çekildim. küçük bir çocukmuş, belki lise çağı da diyebilirim emin değilim, çocuk sonuçta. sabah da, akşamın bu saatlerinde de işini bırakmamış. oruç tutuyor belki de...
masa örtüsü buldu bu sefer. yine öyle güzel katladı ki anlatamam. belki de bir mağazadan, bir dükkandan kendisi için yeni hiçbir şey almadı hayatında bu çocuk. hiçbir şey düşünsenize. başkalarının beğenmeyip de attıkları oldu en sevdikleri, en beğendikleri, belki sakladıkları.
o mu daha kıymetli yoksa bizler mi bilmiyorum... belki de cevap gayet açıktır...
not: eğer çankaya/ankara'ya yolunuz düşerse bir kitapsever olarak bu kardeşlerimizin yanına uğrayın derim. en azından içten bir teşekkür iyi gelecektir.