hiç başımıza gelmeyecekmiş gibi yaşayıp ulaştığımız "öleyazmak". öleyazmak. yani nerdeyse ölüvermek, tekrar tekrar paçayı sıyırmak. her yaşlı ağır hasta değildir tabi.
ama köyde bugün rastladığım nene hüznümü artırdı. kaslarımı çözdü.
nene tek yaşarmış. beydali derler neneye. bir akranı babaannem kalmış köyde. ona kızmış kaç zamandır gelmiyor diye.
ben de babaannemi almaya geldim oracığa. "biraz otur" dedi.
oturdum. gözler yaşlı ikisininde. kadıncağız duvara sırtını vermiş öylece ahlıyordu.
kemikleri eriyormuş. acıları azmış. kadın eriyormuş.
birden çenesine ağrı bastı. "hep bu kemik erimesi yüzünden" dedim içinden.
ağlıyordu. koca kadın ağlıyordu. kocakarı ağlıyordu.