cemaat topluluk demektir. şer'i mânâda ise namaz kılmak için cemaat olunur. imam'a uymada islamın toplumunun emir-ul müminin anlayışının nadide modellerini bulabiliriz.
misalen; imamdan sonra hareket etmek, imam selam vermeden saftan ayrılmamak gibi. cemaat bir saf'a dizilen her biri birbirinden farklı, ve biricik insanlar topluluğudur. ama aynı safta ahenkle hareket ederler. hûşû ve sûkûnet içinde omuz omuza verirler. cemaat bir çeşnidir. türlü baharatların bir çeşnide birleşip ağızda enfes tatlar bıraktığı görülmüştür.
cemâdât ise cansız varlıklar anlamına gelir. cemâdât aynı basım makinesinden çıkmış insanlardır. aynı boyutta kağıtlar aynı marjinlere sahiplerdir. tuz taneleri birleşince 1 bardak tuz oluşturur. birbirine tıpatıp aynısı insanlar çoğunlukla mide bulandırır. ortaklıktan başka bi'şe yoksa ortak paydaya gerek yoktur.
bu küçük açıklamayla farkı göz önüne serdikten sonra bu açıklamadan niyet ortaya konmalıdır.
kimileri tenkit ederken ipin ucunu kaçırır, cemaat olduğunu unutur.
kimileri cemaat olduğunu unutup, tenkit gücünü ve kazancını kaybeder.
yerinde ve seviyesinde yapılan eleştiri, insanların biricik olmasından doğan anlaşılır tatlar cemaat için mücevharattır. cemâdât için ise sözüm ona fitne .
bas'ü bad-el mevt için beklemede değil eylemdeyiz. aksiyon severiz. tenkitten korkmadık ki yapmaktan kaçınalım efenim.