içinde gerçekten bir sürü yalan barındıran bir filmdir. bol bol rıza nur´un fikirlerine başvurulur. rıza nur bekir bey´le londra gidip ingilizlerin kafa koluna gelen heyetteki adamlardan birisidir, bekir bey ingilizlere gösterdiği müsamahadan dolayı mustafa kemal paşa dan çok kötü fırça yemiş, rıza nur da bu gruptakilerden olduğu için onlarla arasını açmıştır. buna çok kızan rıza nur atatürk´le ilgili bir sürü konu ihtiva eden bir şeyler yazmıştır. hesapta mustafa kemal paşa bütün herseyi kendi üzerinde toplamaya çalısan bütün diğer kahramanların hakkını yiyen adi bir adamdır.
bi kere öyle olsa,neden cumhuriyeti kursun, hitler gibi diktatörlük kurardı. neden o milletvekillerini falan ikna etmeye çalıssın...gerizekalı padişah yanlısı insanlarla niye uğraşsın "sittirin lan, hepiniz benim kontrollüm altındasınız, ben ne dersem onu yapcaksınız" derdi, bir sürü basağrısına da gerek kalmazdı. ama değil işte öyle... adam hiçbir zoru yokken üniformasını çıkarmış.
bu padisah yanlısı seriatçı çevreler acayip savunuyolar bu filmi. ama aslında son derece sevindirici birsey ki, onlar bile "yalan" a başvurmadan saldıramıyorlar mustafa kemal paşaya... adam hiçbir zoru yokken "kendiliğinden" samsun´a çikmazdan önceden itibaren bütün yazışmaları saklamış ve onları kronolojik sırayla "soru-cevap" şeklinde meclisteki nutkunu okurken kullanıyor. belgelerin arsiv numaraları falan da belli. resmen "hesap veriyor" halka orada ... artık öyle adama sen hiçbir şekilde herhangi bir itham da bulunamazsın, işin içine "yalan" katmadan... o nutuk sayesinde kimin hangi çizgi de olduğunu, kimin nerede hangi emre ne kadar uyduğunu, uymadığını, anlıyorsun.
bu film bastan sona çarpıtmalarla dolu, konuya uygun bir sekilde belirli bir söylemin sadece bir kısmını alarak, olaya bambaska bir boyut katmaya çalışan alçakça bir "vatan haini" filmi. bu filmi yapanlar kubilay´ın kafasını kesen zorbalara da alkış tutuyorlardır, allah bilir.