15 yıl önce falan olması lazım. yazdı. bir misafirlikteyiz sanırım. 4-5 katlı bir evin çatı katındayız. neyse annemler, terastalar, benimde canım sıkılıyor. acayip. çocuk da yok oynamak için. neyse o vakitte o katta dolaşmaya başlıyorum. ileriden bir tabela ışığı gözüme çarpıyor. "ne lan bu?" deyu merak ile ilerliyorum yavaşca. derken sağ ayağımın betona basmadığını hissediyorum. o boşluk hissini yaşamaya devam diyorum. iki parmağım kiremitlerin arasında havalandırma boşluğunda sallanıyorum. (o anda nasıl yapıştıysam artık?!) derken bizim akrabalardan birisi beni görüyor, bağırıyor, birisi kolumdan tutup çekiyor. ve evet su içiyorum, bağırmıyorum.