her aradığında aman iyi beslen, oralar soğuktur sıkı giyin, erken uyu erken kalk gibi envai çeşit tembihte bulunan annenize, sen rahat ol annecim. ben haftada 4 gün brokoli, kereviz, karnıbahar,ıspanak gibi besleyici öğünleri soframdan asla eksik etmiyorum.evim pırıl pırıl. erken yatıp erken kalkıyorum.asla üşümüyorum içlik bile giyiyorum. işimden evime ,evimden işime ulvi bir hayatım var. tarzında sallamalarda bulunduğunuzdan içiniz rahattır.ancak bir gün anne dayanamaz çıkar sizi ziyarete gelir. süpriz olarak geldiyse felaket bir durumdur. çünkü asıl süprizi annenin kendisi yaşayacaktır.hele ki temizlikçi kadının gelmesine 1 gün kala geldiyse 6 günlük çöp ev manzarası karşısında tansiyonu bile fırlayacaktır.
-ortalıklarda gezen boş vodka şişeleri
-içinde dilim bırakılmış pizza kutuları
-muhtelif yerlere dağılmış cips ,çerez artıkları
-bulaşık makinasına tepilmiş ama yıkaması unutulduğundan kendi hallerine takılan tabak,çanak
-koltuğun üzerinde ne olduğu hakkında fikir dahi yürütülemeyecek derecede katranlaşmış tuhaf leke. sahi nesin lan sen?
olay yeri inceleme polisi edasıyla evi kolaçan etmeye ve gördüğü manzara karşısında bir karış açık kalmış ağzını eliyle kapatmaya çalışırken annenin banyoya doğru yöneldiği görülür.
usain bolt u bile kıskandıracak bir performansla depara kalkılarak anne engellenmeye çalışılsada anne çoktan kapıyı açmıştır. açtığı gibi kapatıp hortlak görmüş edasıyla size bakmasından manzaranın felaketi hakkında tahmin yürütülür. çamaşırları yıkamıştım o kesin. ama makinadan çıkartıp astım mı? onu hatırlamıyorum işte. veya haftasonu evde verdiğiniz arkadaş partisinde giren çıkanın haddi hesabı yoktu kim bilir ne vardı orada... akabinde annenin yatak odasına yöneldiği görülürki şıçtığınızın resmidir.
-anne görceğini gördün zaten girmesen.
-çekil zaten sinir tepemde.
-girme annem canım.
-canım deme anneye.
-valla olmaz izin vermem.
-sütümü helal etmem çekil.
işte bu son söz annelerin geleneksel caydırıcı nükleer kozudur. koyverdimi bu cümleyi ağzından akan sular durur. giren şemsiye açılmaz misali önünden çekilir baş önde birlikte odaya girersiniz.
içip sızan ,tüm bu hengamede uyanmayan ya da tırstığından uyuyormuş taklidi yaparak, götünü devirmiş yatakta yatan hatunun ortalarda saçılmış sütyenini, kilotunu görünce yüzünüzdeki kızarmanın tonu o kırmızı kilodu bile solda sıfır bırakır. (e anne girme dedim sana ya. )
yüzünde vakur ama sizi yerin dibine sokup sokup çıkartan bakışlar atan anne odadan gerisin geri dönerek çıkar (dedim sana girme diye ama)
-bana taksi çağır ben dayınlara geçiyorum.
-ne taksisi anne. ne gitmesi. ( öyle bir bakış atar ki osmanlı yeniçerisinden topuz yemiş haçlı askerine dönersiniz.)
-akşama geri geleceğim ben gelene kadar
-bu ev tertemiz olacak bir daha da bu halde olmayacak yoksa buraya taşınır seninle yaşarım bu bir.
-manavdan sebze alacağım bu evde artık sebze pişecek bu iki.
-o içki şişelerini bir daha görmeyeceğim bu üç.
-o kıza gelince... git üstüne birşeyler ört üşümesin. ama şunu bil asla gelinim olamayacak bu dört. ( onunda umrundaydı sanki.ne evliliği anne takılıyoruz işte)
-tamam. üniversiteden mezun oldun. iyi bir işin var. yaşının kaç olduğuda umrumda değil .sen benim oğlumsun. bunu aklından çıkartmayacaksın. bu da beş.
kapı sertçe vurulur
içeriden uykulu bir ses
-ya noluyor sabah sabah
-ebenin amını oluyor.daha ne olsun .bi sus be...
