burası önemli mes'ele... bugün, istanbul'da tutan tuttuğunu sikiyor ve ulusal gazetelerin birinci sayfalarını siyasi magazine, ikinci sayfalarını popüler magazine kurban verip de üçüncü sayfaya "tam sayfa" reklam alınınca bu tip adli vak'alar, gazete editörünün, anasının hörekesine kalıyor falan.
hakeza nüfusun yoğun olduğu ankara'da da durum pek değişmiyor.
ve fakat yakın geçmişe biraz dikkatli baktığımızda izmir'de vuk'u bulan benzer vak'alarda, kimi gazeteler(!) olayı birinci sayfadan veriyor ve sürmanşet olmaması için de iradeleriyle sıkı bir pazarlığa girişiyorlar falan.
neymiş efendim? okuduğumuzu anlamak, önemli mes'eleymiş. yani? tabi ki "izmir'li" olmak, herhangi bir insanın gözünde "ankara'lı", "konya'lı" olmaktan farksızdır. ve fakat ötekileştirip de kucak açmaya müsait bir tümör tarafından "gavur izmirliler" olarak ele alınabilmektelermiş.
neymiş efendim? izmir'lilere "peygamber" diyen, öyle olduğuna inanan birisi yokmuş. ne varmış? sistematik karalama çalışmaları varmış.
bak ne diyeceğim şimdi. konya'da yaşlı ev sahibine tecavüz edip de öldürdükten sonra altınlarını çalan kiracısı vardı yaklaşık üç sene önce ve ulusal basında bilmemkaçıncı sayfaya bile lâyık olamamıştı bu durum. yerel bir gazetede ve birkaç haber sitesinde yer almıştı ilgili haberimiz.
neymiş efendim? izmir'de suç oranı, her geçen gün yükseliyormuş. ya da öyle bir havaya sokuluyormuş insanlar. peki neden? üç kuruşluk orospu siyaseti yapabilmek için...
neymiş efendim? ne kendimizi, ne de güzide sözlüğümüzü yasal açıdan zora sokmamak adına şimdilik bu kadar beyin jimnastiği yeterliymiş. tekrarlayalım şimdi gençler: okuduğumuzu anladık mı?