muhteşem performansıyla şairi yeniden ete kemiğe büründüren tayfun eraslan ın alkışlanılası oyunculuğu, o eskimeyen ve asla da eskimeyecek olan imrenilesi dizelerin kurgusu ve denizi, güneşi, ayı, istanbul u zihnimizde resmeden emek ürünü ışıklandırma düzeniyle, 1 saat 07 dakika boyunca yerlerinde oturanların göz bebeklerini dahi kıpırdatmadan seyrettiği, harika bir oyundur.
--spoiler--
nasıl unuturum seni ben, vesikalı yarim...
beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından, kalbinin vuruşundan anlıyorum...
bilemezdim şarkıların bu kadar güzel, kelimelerin ise kifateysiz olduğunu...
...
--spoiler--