ancak ve ancak hastalıklı bir beynin tezahürü olabilir. bu nedenle eylemi haklı çıkarmaya çalışan zihniyet de, yapanla eşdeğerdir. fazlasıyla klişe bir söylem olsa bile, kadın bedenini bir haz objesi olarak görmeleri durumu vardır. din konusunda özgürlük istemek adına kaplan kesilip, çamuru laikliğe atanların bugün becerebildikleri tek şey vardır ki, o da toplumu geriletmek ve ''biz'' ve ''onlar'' ayrımının ateşini güçlendirmektir.
özgürlük dediğimiz şey, bir kız çocuğunu yürüyen bir ölüye peşkeş çekmek ve bu eylemi haklı çıkarmaya çalışmak, onun bedenini bir cinsel haz objesi olarak görmek değil, bırakalım lisedekileri, kreşteki bir çocuğun bile hislerine saygı duymaktır.
aile içi değerler tartışılmaya açık olsa bile, kabul etmek gerekir ki, hepimiz cinselliğin baskılandığı bir toplumda yaşamaktayız, ki bunların sonuçlarını da her daim gazetelerde görmekteyiz. tecavüz gibi ağır bir suçu, cinsel bir fantezi olarak işleyen ve kadınların bu zorbalıktan hoşlandığını düşünen zihniyet, başlıktaki tanımdan farklı değil, aksine birebir kopyasıdır ve tabii ki bu suçun amerika ya da avrupa ülkelerinde de yer alması, çamuru modern hayata atarak yüzümüzü geri kalmış ve köhnemiş düşüncelere dönmemiz gerektiği anlamına gelmez.
kaldı ki burada büyük bir ikiyüzlülük yatmaktadır. modern hayatın içinde, işine geldiği ölçüde yer alan bu zihniyetin mensupları, kadın bedeninin ve zihniyetin tekelden çıkması üzerine günah keçisini modern hayat ilan etmekten geri durmamaktalar. ve tabii ki idealize ettikleri, şu baskılarla dolu toplum biçimini savunmaları da göstermektedir ki, hayatı, yolda yürürken sadece yere bakan bir insan kadar görmekteler. keza ufku dar diyecektim ya, dar da olsa bir ufuk gördüklerine dair bir inancım yok...
