ekim

entry139 galeri video1
    43.
  1. son ekimdi. daha ölmemişken yani. bir ellerim bir de umutlarım vardı cebimde. insanız ya sonuçta. bizim oranın havası başka olurmuş ekimde o zaman farkettim. zamanda demirlemek istediğim çok anı var o zamanlardan. bir de aşk. böyle insanı kendinden geçiren görmez eden küçük düşüren. evet bazen severken küçük düşermiş insan. neden. gayrımeşru muhabbetin akıbeti mahbubun gaddarane adavetidir. çünkü. sonra okudum bunu. okumaya geç kalmaktan en çok bu cümlede pişman oldum zaten. üstad, dedim. neden önceden söylemedin. ekim... insanın aynaya bakarken mutlu olduğu bir dönem varsa hayatında o ekimden önceki yazdı işte benimki. hani bu mutluluk biraz fazlaydı galiba bana. düşünmeden sevdim. kimseye söylemeyecektim, çünkü paylaşıldıkça büyüyen bir sevgim olmamıştı ve ben susup içselleştirdiğim her sevgiden küçülerek çıkmıştım. daha kırılgan alıngan yüzü çabuk kızaran sesi titreyen gözlere bakamayan konuşamayan unutamayan bir çocuk olarak çıkmıştım her sevgiden...ya da çocuksu sevgilerin tortularıydı 'ben' dediğim. söylemeyecektim, kimseye. ekim kanıma girdi.. söyledim ekimin hatrına. rüzgardan yardım istedim. gözlerine baktım uzun uzun...diyemeyeceğim. sesim titredi, o yardım etti, anladı, ama o kadar yardım yeterdi. sonra düşündü. şu arkadaşıma da ekim senin hakkında güzel şeyler söylemiş dedi. ben anlayamadım benim anlamamı beklediğini. çok da beklemedi zaten modern zaman mektuplarını getirdi güvercinler. okudum.anladım.ağlayacaktım...o güne kadar canım yanmadan ağlamamıştım. o gün de ağlamadım.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük