koyu bir komünist ve ateist olan babamın beni okullar temiz olduğu için fetullah gülen hoca efendimizin okullarından birine kaydettirmesi vesilesiyle tanıştığım muhteşem kitap. okulun öğleden sonraları yapılan sohbetlerinde öğretmenlerimize, aslında onlar bizim için öğretmenden çok birer abla, sorduğum sorular nedeniyle, çok sevdiğim bir öğretmenimiz tarafından bana hediye edilmişti. tüm ateist ve komünist kardeşlerime tavsiye ediyorum, lütfen bu kitaba ön yargıyla yaklaşmayalım.
kitap koyu komünist bir amcanın din ile tanışması hikayesini anlatıyor. yazar bi otobüs yolculuğu sırasında tanıştığı bu adamla aralarında geçen sohbeti birebir aktarmaktadır. hikaye çok gerçekçidir, hatta bence yazarın kendi hayatından bir kesittir. sayidi nursi'nin risalesi okundukça komünist amcanın verdiği "uu beybi güzel bir aydınlanma oldu bende." tadındaki tepkileri ancak gerçekten aydınlanmış bir komünistten almak mümkündür.
kitap 1979 yılında, bir sonbahar günü, adanaya gitmekte olan bir otobüste geçmektedir. dönemin modası olduğu üzere, otobüs şoförü "şarkı türkü söylemek isteyen varsa mikrofona gelsin." çağrısı yapmış, akabinde de komünist amca mikrofondan bir türkü dillendirmiştir, bakmış kendini dinletebiliyor, bir iki göndermede sisteme yapmıştır. tabii bizim yazar, buna çok içerlemiş, bu adama hak yolunu göstermek için, otobüsün tekerinin patlamasını fırsat bilerek usulca yanına sokulmuş, "sizi tebrik ederim üstadım, kendinizi iyi yetiştirmişsiniz, bu bilgilerinizden faydalanmak isterim." diyerek hem adamın gururunu okşamış, hem de diyeceklerine ön yargıyla yaklaşmasını engellemiştir. akabinde yazar "sizce insan nedir?" diye sormuş, komünist amca verecek cevap bulamayınca ilk golü atmış, sonrasında da "ben de bir kitap var isterseniz beraber okuyalım, beraber öğrenelim." demiştir.
yol boyunca kitap okunmuş, komünist amca gol üzerine gol yemiş, yedikçe öğrenmiş, yediklerine doyamamış, bir de dini bütün yazarımızı evine davet etmiştir. sabah namazına kadar süren sohbetin sonucunda, fevkalade yetenekli yazarımız o komünist amcanın top sakallarını, badem bıyıklarla değiştirmiş. komünist piçten, nur yüzlü bir nurcu yontmuştur.
sonrasında amerikaya giden artık nurcu amcamız, felç olur, rüyasında bedüzzaman hazretlerini görür felcinin günahlarına kefaret olduğunu, fakat risalenin kendisini ahret hayatında bu ızdırabı çekmekten kurtardığını öğrenir. artık okuyamayan nur yüzlü amcamız bu nurunu torununada geçirmek ve kendide risaleyi bir daha dinlemek için, torununa okutup kasede kaydeder, ölünceye kadar onu dinler.
beni çok etkileyen bu hikaye, hayatımda da önemli kararlar almama, komünist babama din için karşı çıkıp, başımı kapatmama vesile olmuştur. erken yaşta bu kitapla tanışmama vesile olmuş öğretmenimi buradan bir kere daha anmak, o güzel ellerinden saygıyla öptüğümü belirtmek isterim.