akp hükümetinin yine, yeni ve yeniden bop ırgatlığına soyunduğu zirvedir. çoktandır merakla beklenen zirve yapıldı ve akp hükümeti, kendisinden beklenmeyeni yapıp abd'nin füze kalkanı sistemine "evet" dedi. aynen 12 eylül'de milyonlarcasının yaptığı gibi. anlaşılan akp politikasının mihenk taşı "evet" kelimesi. ya da "yes sir" diyelim. abd'nin iran'dan israil'i korumak için incirlik merkezli füze kalkanı projesine "evet" diyen akp hükümeti ya da türkiye cumhuriyeti, oy potansiyeli konusunda sıkıntı yaşayabilirdi. hem de çok büyük bir sıkıntı. çünkü geçen sene davos'ta ve bu sene mavi marmara'da yaşananlar akp'nin ve türkiye'nin israil karşıtı bir politika izlediği görünümünü canlandırmıştı düşünen beyinlerde. lakin bu "evet" kararıyla israil'in ortadoğu'da tutunduğu dal oluyor türkiye cumhuriyeti. bunu halka anlatması epey zordu gerçekte. eğer kararlar böyle çıkmış olsaydı zirveden. lakin karar şuna benzer şekilde çıktı: abdullah gül'ün "güvenliğin bölünmezliği" ilkesine dayanarak ettiği itirazlar nato toplantısında kabul gördü ve bu füze kalkanı sistemi bütün nato ülkelerini koruma amacıyla yerleştirilmiş olacak. ama dikkat edin, gerçek amacı hala aynı: israil'i korumak. yoksa kime ne allahın litvanya'sından? akp hükümetinin abd için yapacağı daha çok işin olmasından dolayı bir seçim daha kazanması gerekli. bunun için de bu füze kalkanı sistemi'nin halka en kolay yutturulacak bir bahaneyle açıklanması gerekiyordu. obama da sağolsun bizim için böyle bir senaryo çiziktirmiş kendince. gayet de başarılı olacak bir senaryo kanımca. şimdi sayın başbakanımız çıkıp diyecek ki:"biz bütün nato ülkelerinin korumasını üstlendik. bizim zamanımızda bilmem kaç km yol yapıldı falan geçtim, artık nato'nun bir numaralı savunma komutanıyız. işte meydanlara halat ipi atanlardan farkımız" gibisinden cümleler... halk da zaten erdoğan'a öylesine bir şartlanmış ki tv'de sadece onu izliyor. yav bu bahçeli veya kılıçdar beyler neler söylüyor, siyaset böyle takip edilmez, sadece tek adam izlenerek bilinçli oy kullanılmaz gibisinden yaklaşımlardan uzak olduğu için halkımız sadece onu izleyecek ve bu nato misinasını midemize kadar aldığımızın farkına bile varmayacak. aynı şekilde haziran'daki seçimlerde erdoğan'ın kaşına gözüne bastıracak oyları. tabi halkımız bu kararlarla montrö antlaşmasının da ihlal edildiğinin farkında değil. çoğunluğu montrö antlaşmasının ne anlama geldiğini bırakın, ne olduğunu bile bilmiyor. ne kadar büyük zorluklarla boğazları kazandığımızın farkında değil çoğu. bu yüzden karadeniz'de abd gemilerinin dolaşacak olması da umrunda olmayacak kimsenin.
