air20

entry479 galeri
    405.
  1. ne günüydü üstünden bunca gün geçen
    pazar mı, o yapışkan ruhsuz pazar mı
    hiç sevmedim ben zaten pazarları

    sanki bende sadece bedeninden gidişin
    öyleymiş gibi uyanıyorum her aklıma gelişinde yüzün
    yanyana yakışmıyor o kelimeyle adın, inan
    şimdi sanki milat gibi,
    herkesin gözünde bir sen gizli
    sonra mı diyorlar olaydan önce mi
    sanki herkes senin gibi gülüyor
    herkesin sırtına yakın boşluk sancıyor
    nasıl anlatayım onlara yok olmadığını?

    bitmişse ruhun yorgunluğu
    giderken şekillenip hem de çekip gidiyor
    insan kendine, iyilere mi olur diye sorup
    kendini ağlarken cevabını buluyor
    cevabım bu eğer üzüyorsak seni ağlayarak
    arkandan seslenebildiğim tek dil bu kubi

    yapabileceğim bir şey yok artık ama
    yapmış olduğum bir çoğu olsaydı keşke
    karşıma çıktığında, gün vuruyor gözüne,
    sen hiç kendini yanında iyi hissettiğin birini tanıdın mı?
    elbet tanıdın, ama değildi kendinden dahası

    çek beni karşına
    sustur beni, uzunca anlat
    yine ellerin ağzından fazla konuşsun önümde
    bu sefer içimden bir ses diğerlerini susturacak
    kubi, adın ölümle anılmayacak
    sen de anlat hissettiklerini,
    gerçekten tek damla akmayacak.

    ağır aksak devam edecek elbet şov
    büyük ışık eksikken sahne karanlık
    buna da mı alışacağız,
    kimi aydınlatıyorsun orada
    bizi de inandırsana olmayacağına
    ama olacak gibi işte,
    bu siktiğimin şovuna devam edeceğiz.

    orda duyacaksın derinden derine arkadan esen sesleri
    buradaki uykun bitti, sıra uzun, huzurlu bir sonbaharda
    burada elini ısıtamayız artık
    ama sırtına da vuruyordur değil mi sevgi?
    ve dinlendiğin yerde gölge vurucak suratına
    elbette ağlamazsın, sonsuzsun artık
    sen ölüme de gülersin değil mi

    beni bir enstrümana benzet kubilay yüksel
    öyleki ardından konuşmadan seni anlatabileyim
    öyleki gözlerimle insanları sevebileyim
    öyle olsunki varlığımla mutluluk vereyim
    öyle ki sesimle gülüp, ardını unutturayım
    ama ben benim, nasıl bunları senin gibi yapayım?
    mülakatı geçtiniz,
    herhangi bir anda izlediğini
    herhangi bir zamanda orada olduğunu
    ve gidiyorsun ama yürüyüşünden anladım kim olduğunu.

    hani geçen yaz odamdaki bir defteri gösterip
    gözlerini bana dikmiştin ya
    okududa mı gülüyor demiştim,

    kapağında şöyle yazıyordu kubi;
    ''çünkü ölüm
    sevmeyi ve ölmeyi bilenler içindir.''

    seni seviyorum.
    seni sevmeyi biliyorum.
    0 ...