Geçende yine bir düğündeyim. yine tespitesim geldi. Çalgıcı karısı binnaz yan masada otururken, düğün şarkıcısı abimiz ver etti ordan çiftelli'yi. 2 şişman çıktı meydane, ikisi de birbirinden şişmane. yalnız bir oynuyor adamlar, izleyen herkes [en alakasızı da dahil] tempo tutar oldu. yani herkesi olayın içine somayı başardılar. daha sonra bir roman havası çaldı düğün şarkıcısı. işte o zaman o şişmanlar o göbeğin hakkını vererek öyle bir göbek attılar ki, sanırım şişmanlığın hayatta işe yaradığı ender anlardan birini göstermiş oldular. roman bitti, ankara havası çıktı. şişman abiler ablalar yine formda. düğün şarkıcısı "ne kadar sallarsan salla dona düşer son damla" derken o göbekli abinin figürleri hala gitmez gözümün önünden. o neydi abi öyle!!! yeni bir çığır açtı oynamada vallahi...
demem o ki, hiçbir şişman insan görülmez ki bir düğünde ortaya çıkıp da kötü oynasın.
ama zayıf ve çelimsizler için bunu söylemek mümkün değil malesef.
şişman insanlar! sözüm size; o göbeğin hakkını vererek oynuyorsunuz! helal olsun size...