çok seviyorum sözlük. çok fazla. yüzüne her baktığımda bu işin sonunun olmayacağını görmekten içim yanıyor. kalbimi dışarı çıkartıp, üstünde resmen tepiniyor bu iğrenç mahalle baskısı. ben tencere kapak olmak istemiyorum sözlük. dengi dengine çalan bi davul da olmak istemiyorum. kültür çatışması bana çatmıyor sözlük. ben umursamıyorum. ilerde umursarsın ama diyenlerden nefret ediyorum. ben devletin okullarını bitirmiş olayım, o da hayat okulunu bitirmiş olsun (küfür). ne olur sanki... çok mu imkansız...
çok seviyorum be sözlük. böyle gülünce gözleri kısık kısık oluyo', bilmediği konularda aslan gibi bilmiyorum diyo', varını yoğunu ortaya koyuyo' be sözlük... bunları geç hepsini geç, kalbim atıyo' be sözlük. bangır bangır hemde... gümbür gümbür...
el ele tutuştuğumu anlamadan yürüyorum onla yolda el ele tutuşurken. yavan kalmıyo', garip gelmiyo bana. sanki çok önceden beri berabermişiz. sanki beşik kertmesiymişiz sözlük. o derece yakınımda. ama bi o derece uzağıma düşücek bir gün ... bu vesveseyle sevmeye devam ediyorum sözlük... o bunlardan habersiz...
şimdi bana sen söveceksin... evet... "ulan madem seviyom ölüyom triplerindesin koş sevginin peşinden zart zurt"
işte işin itiraf kısmı da burda başlıyor zaten sözlük efendiiiii...
böyle seviyorum ediyorum diyorum da... bu sevgiyi oluşturan oluşumların bu olgudaki rolü ve olgunluğu ne derece önemli acaba... yada bu olgunun oluşumundan önce başına gelen olgu mu acaba seni buralara kadar getirdi? bıdı bıdı bıdı sözlük...
itiraf ediyorum. ben kendime güvenmiyorum...
ben beni bilirim , ben beni... ben ne zaman sevsem birini... ben hep sonra başkasını severim.
çünkü ben beni bilirim , ben beni... ben sevdimmi ne zaman birini... o beni sevmez , üzülürüm.
ama ben beni bildim bileli, çıktı karşıma garip biri... o beni sevdi , ben ona üzülürüm...
insanoğlu kendini bildi bileli, ne zaman sevse birini... kavuşamaz , üzülür...
sözlük benim kafam karışık... ben belki bu elemanı değil şuan başka birini de seviyor olabilirim, söz vermiyim...
yada söz veriyim sözlük... ben genelde tutmam sözlerimi biliyor musun... böylede bir insanım. bir de utanmadan seviyorum...
ya hayır eskiden platonik takılırdım. bu benim üreticiliğimi yaratıcılığımı falan arttırırdı...
sonra ne zaman bir platoniğime itiraf ettim onu sevdiğimi. hayatım değişti ya sözlük. bi kendime güvenim geldi. bi bişeyler falan...
ha oda beni seviyomuş değil sözlük efendi,, hiç umutlanma ... reddedildim...
hemde 3 kere... zate sonra bidaha da demedim gaari... işte o sıra hayatıma bu itirafın ilk cümlelerinde ki eleman girdi. imkansız olan.
aslında bi önceki de imkansızdı sözlük...
ulan hepsi imkansız abi... bu nasıl bi dünya...
neyse sözlük... biraz kafam güzel. içimdeki sıradan, rutin, hayatımı sürdürmek için gerekli olan komplike tribal hissiyatlarımdan birini sana açmış bulundum...
böyle işte...
ama ben beni bilirim, ben beni... ben ne zaman sevsem birini... bilemem kimi sevdiğimi... saçmalarım....