Uzun derin maviliği uzanıp otların üzerinde
toprağın kokusunu sindirirken içime, seyre dalmaktı en sevdiğim.
Kuşların özgürlüğüne aşık bir çocuktum,
uzandığım otların üzerinde bir ot gibi kıvrılırken izimi bıraktığım.
Saçlarımın arasında dolaşan karınca
gezintileriyle hayallerimden ayrıldığım ve sonra bir buluta dalıp ağladığım,
kendimde yakaladığım hüzündün.
Bulutların arasından ansızın çıkan güneşin gözlerime dolan ışığı oluyordun renk renk.
Aslında gözlerimin bozukluğundandı o renklerin çoğalması ya ben yinede
tuallere attım yıllar sonra.
Hep o çocuk kalsaydım o anıyla,
gökyüzünün bana kalan tarafıyla
yaşadığım kendi huzurumla baş başa
Yılların ardından senin gidişini bile
adlandıramadığım kalanlarından yaşadıklarım
Başbaşayım kendimle sana bakıyorum,
gözlerine
Maviliklere kanatlanmış kuşlar, aşka açılan
Saçlarımda karıncalar
ellerim boşluğa çizer;
renklerini sakladığım resimleri ...