ben bu yazıyı uykusuzluğuma yazdım

entry9 galeri
    1.
  1. insanı insan yapan ihtiyaçları vardır. Hepimiz biliriz bunları. Uyumak vardır mesela. Ayakta durabilmek ya da yaşayabilmek için gerekli olan yarı ölü olma durumu. Hani uyursun, uyanırsın da rahatlarsın. Bazen uykunu alamaz da sinirlenirsin. Uyku konusu çok derin. Ne saçmalıyor bu kalem diyor da olabilirsin. Haklısın evet biraz saçmalık. Gecenin köründe her insan gibi uyuması gereken adam manyak bir biçimde oturmuş kendi kendine konuşuyor. Neyin savunucusuyum biliyor musun? insan kendiyle dost olabilmeli mantalitesinin. Evet biraz ihtiyar duruyorum bu satırda farkındayım. Farkında olmak uyuyabilmemi sağlayabilse okuyamazdın ama bu yazıyı. Neden böyle düşünmüyorsun? Neden sorusunu sormak da zor geliyorsa yarım bırak çek git arkadaşım herkes işini yapsın o halde. Yapamıyorsun değil mi? Bu adam ne cürretle bu kadar patavatsız olabiliyor diyorsundur kendine büyük bir ihtimalle. A yoksa sen de kendi kendine mi konuşuyorsun? Tıpkı şuan geri zekalı muamelesi gösterdiğin parmakların sahibi gibi. ilginciz değil mi? Hepimiz biraz garibiz. Aslında hepimiz biraz salak mıyız he arkadaş? Hayır tamam daha sakin olabiliriz. Konuşarak halledebiliriz. Tıpkı bir ebeveyn klişesi gibi. Bak ben en başından uyarayım seni. Ben geceleri pek tatlı biri değilimdir. Saçmalarım, zırvalarım teorik olarak mala bağlarım. Bütün bunları becerebilirim aslında pek de yeteneksiz değilimdir hemen kötü bir profil çizme. Belki yazı yazmayı beceremeyebilirim, şair olamayabilirim fakat kendime özgü sanatlarımdan az önce bahsettim. Sence bunlar da birer yetenek değil mi? Gülme bana ciddi olmadığımı anlayacak kadar zeki olmasan şuanda bu yazıya devam etmiyor olurdun. Yoksa biraz da burun kalkması durumları mı sezdin bende? Karşında konuşuyor olmak beni saçmalamaya itiyor, elim ayağıma dolanıyor mahvoldum, kahroldum cart oldum curt oldum. Hatta biraz uçtum. Ya birşey söyleyeyim mi? Saçmaladığımı hissetmek bile canımı sıkıyor fakat şuan elimden bundan fazlası da gelmiyor. Anlaşabiliriz değil mi arkadaş? Hadi sen son kez inan benim iyi niyetime. Kim olduğumu merak etme benim de bir ağzım, iki gözüm, iki kaşım, bir burnum var. Hatta burnum biraz büyük biliyor musun. Sevdiklerim beni sempatik gösterdiğini söyleseler de ben asla inanmam bu yalana. Yalanlara inanmak nasıl bir saçmalıktır değil mi ya? Yalan adı üstünde. Neden inanayım ki? Evet kendimi haklı buldum ve bundan sonra söylenen hiçbir yalana kulak asmamaya karar verdim. Tıpkı önceden yaptığım gibi. Ah ah okudukça kafan bulanıyordur diye tahmin ediyorum. Bu beni şöminesinde dolar yakan adamın kendine duyduğu özgüven kadar küstahlaştırıyor. Kendime ben diyebiliyorum bu durumunu görünce. Gerçi siz diye hitap edemem kendime her ne kadar kendime yetebilme şeysini benimsesem de. Bak ne yapalım biliyor musun? Seninle bir anlaşma yapalım. Sen bana küfretme, bense yatağıma geçip uyumaya çalışayım. Bence mantıklı. Ya sence? Birşey söylemek istiyorum. Aslında ne düşündüğün umrumda değil. Bu saçmalığa son kelimeye kadar dayanabilmeni ayakta alkışlamak, şapka çıkarmak isterdim fakat ne ayakta duracak halim ne de senin klasına uygun bir şapkam var. Ne yaparsın arkadaş kimilerinin yalnızca gönlü zengin olur. Bense bill gates kadar fakirim. Seni canı gönülden tebrik eder, gözlerinden öperim.

    edit: özet geçemiyorum dostlar niye bu kadar kızıyorsunuz ki bir yerde hepimiz birer uykusuz değil miyiz? okuyun abi okumak güzeldir yani. * *
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük