biraz uygunsuz bir davranıştır, sen ondan önce içinde hiçbir kötü niyet taşımamak kaydıyla herhangi bi konsolosluktaki- büyükelçilik de diil- herhangi bi memura "n´aber lan al bak pasaportu getirdik uzatcaksınız" falan de. hadi bi adım ileri gidelim, olayın saçmalığını ve ortadaki "büyük ayıbı" iyice görünür kılalım ; türkiye berlin büyükelçisinin verdiği 29 ekim resepsiyonuna git, tabii davetiyen yoksa almazlar da ola ki aldıklarını varsayalım, büyükelçi ahmet acet´in sırtına şöyle bi "poke" yap ve ona "n´aber lan ahmet, gene doldurmuşsun salonu bakıyorum" falan de...
kordiplomatik fecaat !!!...sonra bi de gastelere demeç ver, "benim valla hiçbi art niyetim yoktu, ahmet abi´yi (büyükelçi) çok severim icabında" de...
sonra bunu kademe kademe yükseltip "peygamberlik" seviyesine çıkart... işte o zaman anlarsın o düşüncenin nasıl bir düşünsel facia olduğunu...