onunla sohbet etmek. hadi biraz eskilerden bahsetsene demek. onun dedeyle nasıl tanıstıgını ezbere bilmeye ragmen defalarca tekrar dinlemek. sonra kızım sen oleceksin bu zayıflıkla sozunu duyup, kedi gibi kucagına yatıp mırlamak, corba pisirmesini istemek.
dısarı cıkmak...
giyinip, suslenip puslenip dısarı cıkmak. sehrin hareketli caddesinden baslayarak, sessiz sevdiginiz yere kadar yuruyus yapmak. sevdiginiz yere gidip, cayınızı kahvenizi soyleyip yanınıza aldıgınız kitabın sayfalarında kaybolmak. garsonun sorularını yanıtlamak, sohbet etmek, kızının okulunun nasıl oldugunu sormak, hadi bu cayda benden olsun demesine izin vermek.
film kiralamak...
uzun zamandır beklediginiz filmi almak, eve heyecanla gelmek. once guzel bir hazırlık yapmak. cay demlemek, kokulu, demli, guzel, pırıl pırıl bir cay. kuru uzum leblebi karıstırmak, eti pufları sephanın uzerinde hazırda tutmak. filme kendini kaptırmak, bittikten sonra demek ki boyle seyler olabilirmis duygusuyla yapılacaklar listesine not almak.