kişiden kişiye değişir. bazıları kendisini düşünüp üzülmemem lazım kimse için der. doğru olanı da budur ama ben bunu yapamıyorum işte. 3 ay önce başımdan geçen felaket bir olaydan çok önce "o"nla tanışmadan bana deseler ki bak biriyle tanışacaksın ( ama onun gibi biri olduğunu o zaman da bilicem) ama siz birlikte olduktan 2 sene sonra başına böyle bir trafik kazası gelecek ve bu dünyadan yok olup gidecek. yine onla birlikte olur muydun deseler. kabul ederdim. şimdi bunları okurken hadi be ordan orda öyle bi etmezdin ki diyeceksiniz ama çok eminim ve ciddiyim ki ederdim. çünkü şuan bulunduğum konumda ben üzülüyorum o değil. ama ne oldu önceden? ben onu mutlu ettim. ona çok değişik duygular yaşattım, karşılıklı yaşadık. belki de ben onun bu kısacık hayatında onun mutlu olmasını sağlamak için görevlendirildim. o yüzden üzülüyorum ama bu olay yüz kere olsa yüz kere üzülürüm onun için. onun için ağlamak bile bir onur benim için. kendimi düşünmem gerek evet biliyorum ama yapamıyorum. ben ona ne kadar çok şey verdiysem, yüzünün gülmesini sağladıysam, isterse hayat kapkaranlık olsun benim için. o bir şekilde mutlu oldu ya, o zaman üzülmeye varım.