"gülen hareketinin eşsiz karakteristiği, yerel değerleri Türk devletinin modernleşme programının bir parçası olarak canlandırmayı amaçlamasıdır. Bugüne kadar Türkiye'nin tarihsel olarak farklılaşmış bölgeleri arasında uyum yaratmak ve yüzlerce yıllık geleneği, modernitenin istekleriyle uzlaştırmak konusundaki başarıları azımsanamaz. Temelde, Gülen Türk usulü bir islam anlayışı inşa etmeyi amaçlamaktadır. bu anlayış Osmanlı geçmişine sahip çıkan, Türk milliyetçiliğini islamlaştıran ve devlet ile din arasındaki bağları yeniden kurmayı hedefleyen, demokrasi ve hoşgörü üzerinde duran ve Türki cumhuriyetlerle olan ilişkileri arttırmayı amaçlayan bir anlayıştır.
Gülenin hareketi bir politik parti ya da politik güç haline gelmeyi görünürde amaçlamıyor. Tam aksine, Gulen insanların ruhsal ihtiyaçlarını, toplumun eğitimini ve buhran zamanlarında topluma yol göstermek gibi amaçlara sahip olan eski bir Sufi geleneğini sürdürüyor. Çoğu eski Sufi figürü gibi (örnek vermek gerekirse, 13. yüzyılın en önemlilerinden Celaleddin Rumi), yanlış bir şekilde politik güç arayışında gibi gözüküyor. Fakat ne olursa olsun, bu apolitik durumdaki herhangi bir değişiklik, topluluğunun saygınlığına çok büyük zarar verecektir.
Sonuçta, Gulen grubunun geleceği, grubun açık fikirli, esnek ve demokratik bir topluluğa dönüşebilmesi ve Türk askeri yönetimi ile laik elitlerle olan ilişkilerini güçlendirmesinde yatıyor. Bu çalışmalar başarıyla sonuçlanırsa, grup hem türk devletinde hem de türk toplumunda gelecek on yıllarda meydana gelecek değişimlerde büyük söz sahibi olacaktır. gülen ise, yeni bir Türkiye'de çok daha önemli bir dini figür haline gelecektir."