yazgı

entry76 galeri video2
    6.
  1. bir 3. sayfa hikayesi yazgı. çoğu zaman "cık cık"layarak okuduğumuz, ama bencilce bir içgüdüyle bizimkinden beter hayatları görüp belli belirsiz ferahladığımız bir gazetenin 3. sayfasından gelip geçen bir öykü...içindeyse boşluk var sadece. ola ki sayfayı bir saniyeliğine duraksayarak çevirdiysek hani, neden? diye sorduysak o kısacık anda, "hiç" cevabını çarpıyor suratına yazgı insanın, sadece kocaman bir "hiç"...

    --spoiler--
    "insan olmanın yükünü benim gibilerin omuzlarında bırakıp gidiyorsunuz" diyor musa. "benim için fark etmez" diyor o, "olur", "sen bilirsin" "bilmem"... insanın bütün ikiyüzlülüğüyle nefes almasına bir anlam yüklemek amacıyla yarattığı vicdan, sevgi gibi kavramları elinin tersiyle itip nedensizliğinin içinden nietzsche'nin "overman" mefhumunu yaratırken düşlediği karakter olarak doğuyor sanki. her bilinmeyene bir yafta yapıştırıp rahatlayarak, kendi tanımlarının ördüğü duvarlar ardına hapsolan ve buna "insaniyet" adını koyan insanoğlunun inandığı değerlerin üzerinden dozerle geçiyor musa, hem de hiç kararsızlık çekmeden, neden? diye sormadan ve hatta insanın zaaflarını yüzüne çarparcasına sormaya ihtiyaç bile duymadan...
    düşünme yeteneğine sahip olan tek canlı olduğunu fark eden insan denen varlığın sonsuz bir kibir ve açlıkla hayatta görüp görebildiği ne varsa anlamlandırma, analiz etme ve bir sonuca ulaşma isteğine inat, hayvani güdüleri tarafından yönetilen hayatına yönlendirilen "bu kadar basit mi?" sorusuna hiç tereddütsüz cevap veriyor: evet bu kadar basit...vicdan denen, bir nevi tanrının içimize yerleştirdiği doğal adalet anlayışı olarak adlandırılan kavramın onun için adı sadece "ikiyüzlülük" ve evet o hepimizden daha gerçek...
    --spoiler--
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük