henrik ibsen

entry15 galeri
    2.
  1. "sanat kavramı içinde yalın gerçeğin, çıplak gerçeğin yeri yoktur, tersine görüntünün yeri vardır." diyen ibsen, genel olarak gerçekçi bir yazar diye bilinir. gerçekçiliğin, ya da o çağda daha beğenilen ayrıntılı gerçekçiliğin (natüralizm) etkisi ona sanatın kendine özgü niteliğini unutturmamıştır. ama bir yandan o gün geçerli olan bilimsel yöntemlerin, bilim dışı etkinlik alanlarında aşırı saygı görmesi, öte yandan bütün avrupa'yı saran 1848 başkaldırı akımları* tiyatro sanatına işlemesin, olamazdı. bu etkiden küçük norveç'in edebiyatı, tiyatrosu da uzak kalmamıştır. nitekim norveç ulusçu akımına katılan ibsen'in işçi sorunları ile ilgilenmesi, genellikle toplumsal konuları önemle ele alması bunu gösterir. meslek konusu, genel yaşama sorunları, kadınların toplumdaki durumu, kalıtım ve ahlak sorunları açısından norveç tiyatrosu topluma ayna tutma görevini yüklenmiş gibidir. gerçekçiliğin topluma ayna tutma diye bilinen tanımı, fransız romancısı stendhal'ındır, ama burada önemle belirtilmesi gereken şudur ki, başta stendhal olmak üzere büyük yazarların hiçbirinde topluma ayna tutma görevi, basit bir yansıtmacılık sayılmamıştır. bunun en kanıtlayıcı örneklerinden biri de işte ibsen'dir. onun, çıplak gerçeğin sanat kavramı içinde yeri bulunmadığını söylemesi de bunu gösteriyor.

    ibsen, daha gençken soren aabye kierkegaard'ı okumuş, onun etkisinde kalmıştı. demek onun için dinci bir varoluşçunun etkisinde kalmak, gerçekçi bir sanatçı olmaya engel değildi. bu tutum öylesine doğrudur ki, büyük marksistler, sanatçının her türlü felsefe akımından yararlanabileceğini söylemişlerdir.
    2 ...