belli baslilari disinda bir ise yaramayan, bos beles okullardir.
iki senenizi heba edip lgs'ye* hazirlanirsiniz. dershanelere, kitaplara su gibi para akmistir. sinav gunu gelip catar, yuz kadar soru uzerinden 80 tanesini isretleyebilmissinizdir. sinavdan yaklasik 3 hafta kadar once annenizin ve sizin yuzunuze okul ogretmeniniz tarafindan soylenen ''bu cocuk matematigin m'sini yapamaz, dokunmasin bile.'' cumlesi beyninizde donerken ancak 8-9 soru yapabilmissinizdir sinavda.
bir sure sonra sonuclar aciklanir, istanbul il sinirlari icinde degil anadolu, anadolu meslek lisesini bile zor tutturacak bir puan alirsiniz. arkadaslarinizin tamami iyi kotu anadolu liselerine yerlesirken siz ortada dimdizlik kalmissinizdir.
dort sene sonra universiteye hazirlanmaya baslarsiniz. m'sinden anlamadiginizi iddia eden hocanizi got edercesine 50 soruluk matematik sinavlarinda, anadolu liselerinden sinavlara hazirlanan arkadaslariniz maksimum 20 soru isaretleyebilirken, siz en dusuk 40 net cikartirsiniz. sinavlar gelir gecer, 4 sene once iki katiniz puan alip hevesle gittikleri anadolu liselerinden cikan arkadaslariniz, universite sinavindan yariniz kadar puan alamamistir bile. siz istanbul'da, basarili bir vakif universitesinin muhendislik fakultesinde burslu okurken, onlar anadolu'nun bilimum yerlerinde fen edebiyat fakultelerinin dusuk bolumlerine talim olmuslardir.
(bkz: bu da boyle bi animdi)