uyusturucu hakkinda ne kadar fazla konusulursa o kadar cok merak edilen ve ozendirici bir nesne olur. uyusturucuya alisan insan cevresine azaptir. olse de kurtulsak dedirtendir. uyusturucudan olen adam deyim yerindeyse sanslidir, cunku bu meretten kurtulus yoktur. bir yerde okumustum simdi hafizam hatirlamakta zorlaniyor; annesine "git kendini sat bana mal bul" diyen bir delikanli (!) nin annesi polislere yalvarmis "nolur oglumu hapse atin orada uyusturucu bulamaz" diye. fakat polisin hapse atmasiyla birlikte cocuk daha kaliteli mallara daha kolay ulasim saglamis. sebep hapisteki abilermis. onlar bu cocuga malin en iyisini daha ucuza vermisler neticede. daha sonra bir gazetede okudum sanirim sabah gazetesi idi. 3. sayfada cocugun altin vurusu yaptigini yaziyordu. bu durumda "allah annecigine acimis" dedim.
sevineyim mi uzuleyim mi bilemedim.
zorunlu edit: arif verimli hoca (bakirkoy devlet hastanesi eski bashekimi) uyusturucu vakalarinin en zor oldugunu %100 tedavi sansini yakalanamadigini , zira hastaneye bile uyusturucunun bir sekilde girdigini itiraf etmisti. tedavi surecini muteakiben 2-3 aylik donemde baslanmasa da 6-7 aylik donemde baslanabileceginin olabilirliginden bahsetmisti.
