simitçinin tüm simitlerini satın almak

entry11 galeri
    4.
  1. Ünlü basketbolcu Hidayet Türkoğlu eşiyle birlikte, Eminönün de
    geziyordu. Önce akvaryumcuları dolaştılar, Kapalıçarşı,
    Nuriosmaniye, Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya, Sultanahmet, Topkapı
    Sarayı, Gülhane Parkı derken, Yeni Caminin önüne kadar geldiler.
    Orada bağıra bağıra simit satan bir çocuk vardı. Basketbolcu birden
    durakladı. . .
    Sonra simitçiye yaklaştı:
    - Simit´in kaça koç ?
    - 300 bin abi. Çıtır çıtır. . . .
    - Tezgahta kaç simit var ?
    - 70-80 tane var herhalde. . .
    - Hepsini alsam ne tutar ?
    - Seksen desek 24 milyon.
    - Al sana 30 milyon. . . Farzet ki hepsini aldım. . .
    -Sağol abi. . . sağol. . .
    Basketbolcu üç onluk çıkartıp simitçinin önüne bıraktı. Eşi şaşkındı.
    Üç beş adım yürümüşlerdi ki eşine yaklaşıp fısıldadı.
    - Hidayet sen deli misin ?
    - Yooo
    - Peki yemediğimiz simitlerin parasını niye verdin ?
    - Boşver sorma.
    - Diyelim ki soruyorum. Hem de ısrarla soruyorum.
    - Öyleyse söyleyeyim.
    - Lütfedersiniz beyefendi.
    - Tablanın kenarı dikkatini çektimi ?
    - Hayır.
    - Baksan görecektin. Tahtaya bir isim kazınmıştı.
    - Nasıl bir isim ?
    - Hidayet !
    - Yoksa ?
    - Evet o tezgah, eskiden benimdi. . .

    Bu hikayeyi Hidayet TV8 de katıldığı bir programda kendisi anlatmıştır .
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük