- kendi ismini google'dan arattırır. birşey bulursa içi tarifsiz coşkulara gark olur.
- barcelona maçı seyrederken sürekli "bunlar birşey mi, eskiden laudrup, koeman, stoichkov vardı, iyi takımdı o zamanlar barça" der, iç çeker, huzur bozar, ağız tadıyla maç izletmez.
- her avrasya maratonu öncesinde köprüden uygun adım geçilmemesi gerektiğini, dinleme zahmetine katlanan herkese anlatır. anlatırken köprünün yıkılabileceğini tüm canlılığıyla hayal eder, ürperir.
- tavla oynarken uzun uzun düşünenlere "satranç mı oynuyoruz lan?" der, kendi esprisine kendi güler.
- bardakta mısıra zinhar karşıdır. kimbilir ne kimyasallar var onun içinde diye yemez. ama haşlama mısıra bayılır, kaynatıldığı suyun nerden geldiğini hiiiiç düşünmez üstelik.
- minibüste şoför yanına oturmayı bir statü göstergesi olarak görür.