babamın uzun(!) yaşamı boyunca sadece iki kere karşılaştığım durumdur. ergenlik yıllarımda kavga ettiğimiz bir akşamın ertesi gününde annemin sabaha kadar ağladığımı söylemesi ile yanıma gelip beni üzmek istemediğini anlatmaya çalışırken gözünden süzülen birkaç damla yaşa tanıklık ettim ilk olarak. ikincisini ise görmedim ama iliklerime kadar hissettim. uzak bir şehirde okurken kendi salaklığımdan para çekmeyi unutup bir bayram arefesinde resmen aç kalmam sonucunda arayıp durumumu anlatmak zorunda kalmıştım.banka kartımı kaptırdığımdan ve postaneler çalışmadığından parayı otobüs yoluyla göndermişlerdi. bayram sabahı babamla telefonda konuşarak o paranın gelmesini beklerken durumumla dalga geçmek için yazıhanelerden şeker çaldığımı anlatmamla sesinin değişmesi bir oldu. sonradan o sabah paranın elime geçtiği haberini almadan kimseyi kahvaltı sofrasına oturtmadığını öğrendim. o hasta haliyle bile benim derdime düşmüştü. lafın özü yaralayıcı bir şeydir babanın ağlaması, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin unutulmaz.