her zamankinden erken kalktım, traş oldum. kolay kolay giymeye kıyamadığım bol sıfırlı takım elbisemi çıkardım dolaptan. hazırlandım. tertemiz çıkmak lazımdı ata'nın karşısına.
sonra sağlık ocağımın bağlı olduğu köyün yolunu tuttum.
aklımda şu sözü vardı; 'beni türk hekimlerine emanet edin.'
saat 9'a yaklaşıyordu. dışarı çıktım sağlık ocağının yanındaki okuldan çocukların sesleri geliyordu.
onlar da toplanıyorladı.
sonra köyün tek bakkalı çıktı bakkalından dışarı. üstünü başını düzeltti.
sağlık ocağının bahçesindeki türk bayrağının yanına gittim. okuldan siren sesleri yükselmeye başlamıştı. yavaş yavaş yarıya indirdik bayrağı.
1938'den beri yaşananları düşündüm. verilen mücadeleyi. yoktan var edilen koca bir ülkeyi. kurtuluş savaşını.
siren sesleri bitti. istiklal marşını okumaya başladık. köyün bakkalı ve okuldaki öğrencilerle beraber. sonra başıyla selamladı bakkal, içeri geçti.
hemşire ve sağlık memurlarımla beraber sağlık ocağına döndük.
ata'nın bir başka sözü vardı şimdi aklımda ; daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetindeyiz.'
nur içinde yat ata'm..