ölümü ilk gençlik yıllarıma denk gelmişti ve kendisini pek tanımasam, şarkılarını bilmesemde genç yaşta ölmesi beni çok mutsuz etmişti; ölümün aniliğini gösteren ve hayatın ne menem bir şey olduğunu yavaştan sorgulamamızı sağlayan olay olmuştu.
birkaç yıl boyunca bir arkadaşımla belli aralıklarla zincirlikuyu'daki mezarının başına gidip kendimizi ölümle yüzleştirdik. sonra büyüdük galiba. ölümle o kadar sık karşılaştık ki mezarlıklardan kaçar olduk. kerim'in yaşına geldik, geçtik bile... o ise hep aynı yaşta kaldı ne garip.
hayat gerçekten de çok garip.