saçmasapan bir düşüncedir. aşk sizin ona inanmanızı beklemez. en hazırlıksız olduğunuz, kafanızın en bigudili, kalbinizin en beton, karşı cinse güvenin en çukurda olduğu anda gelir bulur sizi. öle bi sallar ki, kendinize gelemezsiniz. sonra da etrafta öle ben aşka inanmıyom bilader diye kestiğiniz ahkamları japon yapıştırıcısıyla yapıştırmak zorunda kalırsınız. tabii rüzgar uçurmadıysa öbür budalalıklarınızın biriktiği çöplüğe.