yedinci bölümün final sahnesiyle, her yapımda mantık aranmaması gerektiğini göstermiş dizi.. tutmamış olabilir, birkaç karakter dışında geri kalan roller boş veya tırt olabilir, mantık hatalarıyla dolu bir yapım olabilir ama konu duygusala bağlamaya gelince adamlar iyi yapıyor işte.. bunu kötü manada söylemiyorum. tamam belki kötüye giden diziyi bazı tutmayan karakterlerden kurtarmak için yada planlı hesaplı bir hikaye bilmiyorum ama yedinci bölümün son sahnesi çok enteresandır.
--spoiler--
bi kere dizinin ilk bölümünden beri ara sahnelerde demirci olarak hikayeler anlatan, dizide de hafız baba olarak izlediğimiz dayıyı hiç kasmadan öldürdüler, onu geç başrol kılıç ali'nin bir haftalık bebesini öldürdüler ki o daha da enteresan, (türk televizyonu bebek katliamına hiç alışık değil.) arada kayınvalide de öldü tabi... ama en ilginci de bir bölüm önce, hatta geçen bölümün finalinde hayatını kurtarmaya çalıştıkları çömezleri tanju da bu bölümde öldü.. lan madem diziden çıkarıyosun çocuğu geçen bölüm öldür de bu bölüme kasma hiç.. zannediyorum ki minik bir temizleme politikasından geçti dizi. osman sınav'ın yönetmenliğini raşit çelikezer'e devrinin akabinde yapılan minik oyunlar olabilir. ama yedinci bölüm finali dizi tarihi diye bir şey varsa eğer, nadir rastlanılacak bir finale sahip. diziyi kesik kesik izleyen şu bünyeyi bile altüst etmiştir.
bir de şöyle bir saçmalık var ki 2 bölüm önce anne-bebe kaçırıyoruz deyip patronuna isyan eden adem, gözünü kırpmadan anneanne-bebe torunu öldürmüştür.. yani kırpma işlemine gitseniz bile keşke böyle saçma bir hatayla gitmeseydiniz diyorum burdan yetkililere.. evet sesleniyorum!
--spoiler--
ufak bir tamiratın ardından sahalara nasıl dönecek (artık) merak ettiğim dizi.. şu güne kadar sırf kızıltan ailesinin safi kötü karakterleri ve kiziroğlu mustafa için izlerdim, artık saçma demirci-imam-kaportacı dayı da yok; yine de tüm mantık hatalarına rağmen orijinal karakterleri için şu günden sonra merakla izleyeceğim dizi.