yazılan kişiye seslenmedir, feryattır, canın yanmışlığıdır, bir ümit duyulma ihtimalidir...
nasıl bir cesaretse yazdım işte. hakim olamadım kendime. sen aklıma geldikçe yazmak istiyorum, içimi dökmek istiyorum zaten. seni içimde bulduğum ilk andan itibaren sana dair şeyler yazıyorum. kötüde olsa yazıyorum işte. lügatımdaki kelimelere nasıl sığdırabilirim seni düşünüyorum mesela birkaç gündür. lügatımdaki kelimeleri geçtim kalbime sığmıyorsun, içime nasıl sığdırabilirim diye düşünmeye başladım...
mesela dün beraberdik. hiç bitmesin istedim o anlar. tanrım onu yanımdan alma ben hep onunla kalayım, hep mutlu olayım dedim. rüyalar üç saniyeymiş o an öğrendim. bak bunu da senin sayende öğrendim. içime sığmadın rüyalarıma girmeye başladın.
rüyalarım yetmedi bilinçaltımı da zaptettin. odanın içinde bir karartı görüyorum, o karartı sen. korkmuyorum mesela o karartıdan. hatta seviyorum o karartıyı. seni görmemi sağladığı için...
öyle güzel bir kalbin var ki hiç sorma. yüzüne vurmuş sanki, sanki sen bu yüzden güzelsin, sanki sen ben seveyim diye yaratılmışsın,sanki... sankiler bitmeyecek sanki. okuduğum her yazı, şiir sen. gördüğüm her kız sen, annem sen, babam sen, kardeşim sen, hayat sen... her şey sensin sanki. dedik ya sankiler bitmeyecek sanki...
sana yaklaşmaya çalışıyorum artık. boğmadan, etkileyerek... ben sana yaklaştıkça sende bana yaklaş istiyorum çünkü. senin beni etkilediğin kadar, bende seni etkileyim istiyorum. bu olmazsa bile bir şekilde sana yaklaşmayı düşünüyorum. biliyorum ki bu son şansım. sana bu kadar geç kalmışken, nasıl başka şansım olabilir ki...
bu yazımda en çok seni anlatmak istedim. beceremedim işte. bu güzellik, bu tatlılık, bu insan canlısı varlık nasıl anlatılabilirdi ki! ben beceremedim... üstadlara sordum; hocam nasıl anlatılabilir, karşınızdaki içi içinize sığmıyorsa dedim. hele ki küçücük bir yazıda bu nasıl olabilir dedim... anlatılmaz dediler. onlar bile anlatamamışken sevdiceklerini, benim nasıl anlatmamı bekliyorsun ki... halbuki bu yazı senin, seni anlatan bir şey olmalı. kızma anlatamıyorum, anlasana işte anlatabileceğim bir şey değilsin. belki de anlatmadım bilerek, bilmiyorum. mesela anlatmaktan korkmuş olabilirm ya da benden başkasının seni tanıyabileceği ihtimalinden korkmuş olabilirim... kıskanmışımdır mesela. belkisini sorma işte...
şidmi ben sana geliyorum ya sen kime gidiyorsun peki? sana geldiğim kadar bana gelsen... yalnız beni seven, benim olan, benle olan biri olsan.