son derece provakatif bir karpuzkabugu beyanıdır dikkat!!!
asosyal olan insanın toplum içinde ne işi var diye çıldırtan savdır *.
be insanlar, daha doğrusu insan olamayacak kadar sosyallikten uzak insanlar sözlerim sizedir.
hayatınızla bir kıyaslayın interneti, bakalım ne gibi benzerlikler çıkacak karşınıza? hiç denediniz mi bunu?
inertnetten önce ve internetten sonra olarak 2 safhada açayım size olayı.
1-internetten önce; bu dönemler de hayat her zaman ki gibi seyrü sefer etmekteydi hiç durmadan, insanlar bir şekilde tanışıyor, konuşuyor kaynaşıyor hatta sevişip evleniyordu. o zaman bunun farklı nedenleri vardı, işte arkadaş ortamları, aile meclisleri, okul hayatı vs derken birçok şey insanların birbiriyle tanışıp, kaynaşmasına hatta iletişim haline girebilmesine neden oluyordu. bu ben ve diğer homosaphiensler için gayet makul bir hayat sentezi sayılabilirdi.
şimdi gelelim kuyruk yarasına, yani inertnet ve sonrasına...
2-internetten sonra; bu dönemlerde de hayat her zaman ki gibi seyrü sefer etmekteydi hiç durmadan. ama belli farklar vardı tabi. teknoloji çağı denmiş, bilişim dünyası denmiş, farklı terimler, farklı ortamlar çıkmıştı insanın karşısına. türkiye daha ilk internetle tanıştığı dönem de, mirc dene zımbırtı ile kaynaşıp nüfüsünu arttırmıştı zaten. biz zeki milletiz, herşeyi sosyalleşmek için kullanabiliriz bunu göremediniz mi ? turistlere gösterilen türk misafirperverliği bir sosyallik belirtisi sayılmaz mı yoksa? aaa yapmayın çocuklar lütfen...
neyse devam edelim, dünyanın her yerinde, her sektöründe faaliyet gösteren interaktif ortamlarla ülkemizde tanıştı, hergün gidip kahve köşelerin de sarı sayfalardan iş arayan gençler, internet üzerinden online başvuru yapar oldu, hayatında aşksızlıktan sıkılıan bir kız/erkek, çöpçatan siteleri vasıtasıyla kendine sevgili, belki de hayatının aşkını buldu. evet bunların kaynağı kıçım değil, bunlar herkesin bildiği, gördüğü, okuduğu şeyler. google denen meret * daha bıyıkları yeni terlemiş 2 tane genci milyarlarca dolar servet sahibi yaptı. hayatta en büyük sosyalleşme aracı para değilmiydi ? e o zaman demekki internet ne kadar sosyal bir varlıkmış diymi diymi ?*
yani ben şimdi zirvelere katıldığım için, yıllardır görüştüğüm, konuşup muhabbet ettiğim, derdimi sıkıntımı paylaştığım insanlarla görüşmediğim, kendimi odaya kitleyip sadece zirve zamanları gün ışığına çıkıyorum falan mı sanılıyor yoksa? ben zirvesiz de gece klüplerinde eller havaya yapıyorum, ben zirvesizde tophanede nargile içiyorum, ben zirvesiz de gidip ata binip, golf oynuyorum...ama zirveleride çok seviyorum kardeşim...ayrı bir tat ayrı bir güzellik çünkü, ama anlayabilene tabi.
işte sözlükte böyle birşey. insan beyanlarını alkışladığı, fikirlerini desteklediği, monitörün arkasından muhabbet ettiği bir insanı, fiziksel olarakta görmek istiyor, ve bu gayet insani aslında, taşlanmaz kimse böyle bir sebep için. zirveler de böyledir. insanlar bir araya gelir toplaşır, kaynaşır ve hatta olursa sevişir. herhangi bir arkadaş ortamında tanışıp, hoşlaşıp, sevişebiliyosa insanlar, zirvelerde karşılanlar; ''hayır biz sözlükte tanıştık dokunma bana'' mı diyecekler? sözlük hayatın içinde olan herşeyi, kendi bünyesin de bulundurmaya çalıştığı için, muhabbet entrylere gider, çünkü aynı görüşte insanlar vardır, zirvelerden sevgili de bulunur, çünkü yalnızlıktan sıkılan insanlar da vardır, monitörün arkasından dostluklar da çıkar, çünkü hayatın sizi, nerede ve kimle karşılaştıracağı belli olmaz...