biraz zaman ilerlesin, onu severim * diye yola çıkarsın. o seni sevdiğini söylemekten çok da çekinmez. sadece kelimelerinin ağzından çıkması zordur onun için *. senin içinse, o duygunun *yokluğu meseledir. herhangi birşeyi bile sevdiğini söyleyememe. duygusuz olduğunu düşünmek. taşlaşmak. mantığa göre hareket etmenin en kötü sonucudur sevememek gerçeğiyle karşılaşmak. ona enkazlarından bahsederdin. o enkazın altındaki filizi sulayacaktın o'nunla.
o da bilirdi sevemediğini. yada senin evet veya hayır demen için o ölümcül lafı söylerdi 'sevmedin işte!'. biliyordu...
içersin koca şişeyi, aklın çözülsün; o, senin derinlerine yazılsın diye. hiç biri fayda etmedi. ne dualar ne de diretmeler. sevemeyince sevilmiyor. aşık olunamıyor. hiçbiri yetmezmişcesine, vicdan azabı da gelir yüreğine * .