öyle bir geçer zaman ki

entry4868 galeri video11
    848.
  1. bu dizi hakkında büyük bir yanılgı var. öncelikle bunu düzelteyim, ardından dizi eleştirisine geçeceğim.

    malum, dizi 1967-69 yılları arasını anlatıyor. şimdilik tabi. osman büyüyüp zaman öyle bir geçene kadar yani. nereden mi anlıyoruz, altıncı filo efendim. türkiye ziyareti o döneme tekabül ediyordu. hatta tahminlerim dizinin şu an 1968 yılında olduğu yönünde. abd askerlerinin beyoğlu'ndaki eğlence klüplerinden çıkışta üzerine üniversite gençliğince kırmızı boya dökülüp, "go home yankee" yazmaları 1968 yılına aittir. neyse başlayalım hakkındaki şu yanılgıya:

    1) dizi 60'lı yılların sonunu anlattığına göre o dönemki sağ-sol savaşındaki sağ cenah ülkücüler değil, milli türk talebe birliği kanadıdır. aralarındaki farkları bilmeden burada atıp tutan, türkiye'deki sağ militanların sadece ülkücler olduğunu sanan embesiller komik duruma düşüyorlar açıkçası. ülkücülük, bir pragmatik ideoloji olarak 1969 olaylı adana kongresi sonrasında türkeş tarafından doktrine edilmiştir. lider-doktrin-teşkilat da denen bu kavramın sokak gücü halinde sağ sol çatışmasında mttb safları ile birleşmesi ya da yerine ikame etmesi ise 70'li yılların başına rastlar. yani o tarihte ülkücü gençlik diye birşey yoktu. dizideki sağcılar mttb'nin fakülte yapılanmasıdır ki bu yapılanma necip fazıl kısakürek ideolojisinin devamı yani islamcı-şarkçı bir yapıdır. burada "faşist ülkücüler yine devrimcilere saldırdı" tarzında yazılar okuyunca gülüyorum. harbiden ulan hadi tarihten haberiniz yok, bari dizideki sağcıların bıyıklarına bakın lan. badem bıyık mı, hilal bıyık mı aq.

    2) sanırım ilk bölümde kantinde bir çatışma yaşanmıştı. badem bıyıklılar zorla devrimci cücüklere 1 lira karşılığında dergi satıyordu. o sahnedeki derginin ismi eğer büyük doğu ise -kaçırmıştım o sahneyi, şimdi aratmaya da üşeniyorum- bu kesim kesinlikle mttb'dir. aslında alışkındır ülkücü gençlik bu şekilde itham edilmeye. sivas olayında da ülkücülerin parmağı olduğu hala söylenir, lakin orada da mttb ve alperen kışkırtması vardır.

    3) esasında dizi içerisinde de hatalar var dönemi anlatırken. misal son bölümde hakan karakterinin sicilini öğrenen sağ kanadın lideri babasının eski milletvekili olduğunu öğrenince, "babası türklük adına önemli işler yapmıştır" demiştir arkada fatih sultan mehmet portresi görünürken. islamcıların türklük ile zerre-i katre alakaları yoktur, dolayısıyla böyle bir kaygı gerçeği yansıtmamaktadır.

    4) gerçeği yansıtmamak demişken, dizideki solcu kesim kesinlikle yanlış arz ediliyor. zaten buradaki o devrimci kadronun solculuğu fakülte solculuğu ya da parka solculuğundan öteye gidemedi henüz. sahi ahmet karakterine giydirilen parka da yağmurluğa benziyor lan. ahmet diye devrimci lideri ismi de ilk kez duydum. hee, çizilen sol imaj ise daha önce muhtelif entrylerimde değindiğim film solcusu imajının sikindirik bir uzantısı işte. sınıf mücadelesi kavramı üzerine zerre gidilmeden, tamamen anti-emperyalist tema üzerine oturtulmuş fakülte solculuğu. kaldı ki anti-emperyalizm teması da daraltılıp, anti amerikancılığa bürünmüş bir halde şu an. şu tespitimi yazın aklınıza:
    o yıllardaki kalem tutmuş sol kesimin solculuğu abd karşıtlığından öteye gidememiştir. çünkü arkasındaki güç avrupa, özellikle de ingiltere'dir. tarihin en büyük emperyal gücü olan ingiltere'nin ise solu kışkırtması elbette sosyopsikolojik olarak süper güç amerika'ya olan düşman kardeşliğidir.
    mutlaka dikkatinizi çekmiştir geçmişte dizide anlatılan fakülte solcusu olup da bugün ab'ye sıcak bakan, liberal solcu, ikinci cumhuriyetçi soros fonlu tipler. işte reçete. ingiliz emperyalizmi ya da ingiliz kışkırtması. dizi de bu tiplerin trajedisini anlatıyormuş. (bkz: solcular yine film çevirmiş hem de konulu/#9627286)

    5) konu olarak muadili sayılabilecek hatırla sevgili, çemberimde gül oya, bu kalp seni unutur mu dizilerinin akıbeti ortada. hayır, hayatında bir işçinin nasırlı elini dahi sıkmamış birisinin çıkıp da ben marksistim demesi gibi birşey bu. o dönemi fildişi kulelerinden izleyip, bir heves anlatmaya kalkınca böyle oluyor. birçoğunda da tarihi araştırarak, okuyarak değil, filmlerden kısa yoldan öğrenme alışkanlığı olunca iş sapıtıyor. ne güzel lan. sağlam bir trajedi, dram bulayım, ardından oyuncularımı toplayım, tarihi istediğim gibi çarpıtıp, ajitasyonun feriştahını yapayım. karşılık olarak sağcılar da yapabilir benzerini, üstelik konu olarak çok daha sağlam bir potansiyele sahipler. misal, filistin kurtuluş örgütü'nde silahlı eğitim alıp, türkiye'ye sosyalist devrimi getirmek adına silahlı mücadeleye başlayıp, polise jandarmaya kurşun sıkan militanlar anlatılabilir. yani sol terör ve bugünkü uzantıları. üstelik çarpıtmaya da gerek yok, herşey ortada.

    ***

    garip bir entry oldu. başı kıçı belli değil. spoiler yok, "osman ne tatlısın yavrucum, carolin seni kemçük" minvalli sözler de yok. tanımı da sonda yapalım o halde:

    tanım: bazı sahnelerde arka planda çalan bam teli titreşimi sesini telefon titreşimine benzettiğim dizi.
    0 ...