çocukluğumda körfezinde yüzdüğüm kent. 15-16 yıl önceden söz ediyorum.
akrabalarım yaşar burada (açık adres vermeyeceğim). hatta bir dönem babam da burada yaşamıştır.
çocukluğumdan beri arada sırada gittiğim için izlenimlerimi yazabilirim sanırım;
eski kentin bir bölümü çingene mahallesidir. bu bölüm tam da kumla'ya giden araçların güzergâhıdır. kentlerarası yolun daracık mahalle arası sokaklardan geçmesi de ayrı konu. sonradan orhangazi tarafından kumla yoluna bağlantı yaptılar neyse ki.
yaşamımda gurmesi olduğumu iddia edebileceğim tek şey olan zeytinin en güzeli burada bulunur. sağolsun durumu bilen akrabalar arada bir gönderirler.
kent, büyüyecek başka yeri olmadığından, kumla tarafına doğru büyümektedir. bu bölgelere sıra sıra siteler yapılmıştır ve yapılmaya da devam edilmektedir. karayolcular sitesi vardır. gidip gelirken hep dikkâtimi çeker. bu sitelerin aralarında gazino denen yapılar vardır. artık pek kalmayan gençler buralarda sosyâlleşirler.
kordon boyu denecek alanı 20 metredir. eski kentin çevresine kurulduğu körfezin neredeyse tümü limandır. ufacık kordondaki apartmanların altları hep meyhanedir. kentin göbeği ters tarafta kaldığında karmaşadan uzaktır. güneşli bir günde manzaraya karşı burada bira falan içilir. güzeldir.
borusan'ın fabrikası kumla yolu üzerindeki sitelerin tam karşısındadır. gece ışıkları yanar. sahte yakamozlar olur.
insanlarından söz etmek gerekirse;
son gidişimde "fakülte istemiyoruz" afişleri asılı dükkânlar vardı. ne olduğunu sorduğumda gemlik'te bir fakülte kurulmasının gündemde olduğunu söylemişlerdi. bunu istemeyecek kadar gerici ve gerizekâlı sayısı hiç de az değildi işte.
eskiden nüfusunun geneli göçmenlerden oluşurdu. göçmen kızlarının güzelliğini anlatmaya gerek görmüyorum. hatta bir dönem gemlikli bir hatunla olmuştum da. tabiî yürümedi. o kadar angutun arasında büyüyünce yobazlık iliklere işliyor.
böyleyken böyle işte sözlük. iyi oldu aklıma getirdiğin. baharda gideyim fırsat olursa. ellerini öpmem gerkenler var. daha zeytin falan alacağız.