içeri girsen şimdi kapımı bile çalmadan.
hiç gitmemiş gibi tavırlar takınsan.
otursan usulca başucuma.
avuçlarına alsan sensizlikten kalma başıbozukluğumu.
düşlerimi ovalasan.
üşüdü desem ellerim, yine bahaneler uydursam teninde gezinmek için.
görmezlikten gelsen çocukluğumu
bizim için dokunmasan umutlarıma.
çekingenliğime şikayet etsen yine heyecanlarımı bilmeden.
terleyen avuçlarımın hesabını sorsan.
sonra acısan en masum yanlarımı hissedip,
gözlerine çiğ tanesi gibi düşüp asılı dursam kirpiklerinin ucunda.
yanıbaşındaki acizliğimi görsen, acısan bana en çok sen acısan.
acıyan bütün yanlarımı gözlerinle boyasan, kuruyan dudaklarım olsan.
içeri girsen şimdi aniden.
seni sayıklarken yakalasan beni.
dokunmasan tenime biraz daha hasret kalsak birbirimize.
girsen içeri düşlerim bitmeden
içeri girsen şimdi aniden.
derin bir nefes alıp sen mi geldin desem.
cevap vermeyip başımın altına koysan dizlerini.
gözlerimin önünden hiç çekilmeyen o idare edici bakışlarını karıştırsan yine tebessümünle sustursan beni.
herşey kontrolün altında olsa dizginlesen içimde biriktirdiklerimi.
içeri girsen şimdi.
yada bi haber versen ben gelsem, ayaklarının taa altına kadar eğilsem.
mağrur duruşunu bozmadan yine sahiplensen beni.
ellerini yüreğime versen.
şimdi içeri girsen.
görsen şimdi halimi bir bilsen.
gelsen şimdi.
çalmasan kapımı.
birden içeri girsen.