cumhuriyet halk partisi hiçbir zaman halkın partisi olmadı. iktidara gelmek gibi bir derdi de olmadı. çünkü o, zaten asker ve yargının vesayeti ile perde arkasından halkın değil ama devletin gizli iktidarıydı ve bu ona yetiyordu. "kim iktidar olursa olsun, bizim dediğimiz olur!" önder sav partiyi 30 yıl boyunca bu anlayışa uygun kadrolarla besledi.
bugün vesayetler çatırdıyor, asker hükümete eskisi gibi posta koyamıyor. ergenekon savcılarını ergenekoncu savcılarla değiştirme ayak oyunları peşinde olan üst yargı zulmü hadım edildi. ama vesayete bel bağlamış önder sav ve yandaşlarının umutları henüz çatırdamıyor. çünkü başkomutan'ın çankaya davetine rest çekebilen komutanlar hala var. şnder sav ve benzerlerinin darbe, muhtura umutları henüz tükenmiş değil. başbakan, davet emrine itaat etmeyen komutanları görevden alacak siyasi iradeye sahip olmadığı sürece , chp'de önder sav'ın umutları egemenliğini koruyacaktır.
şimdi kılıçdaroğlu gibi, kasetten çıkmış, önder sav'ın verdiği koltuk deyneğiyle başkan olmuş vasıfsız bir adam, "halktan gücümü alıyorum" söylemi ile bu yapıyı kırabilir mi?