yıllar önce iğdiş edilmiş medya şerefsizliğiyle sunulan atv haber bültenini ali kırca sprikerliğini yaparken; ''evet sayın seyirciler salih memecan'dan bizim city karşınızda haydi gülelim.'' sırıtmasıyla başlayan bizim city'i biz unutmadık. o city hala bizim citymizdir. atv satıldı da yanında salih memecan'ı eşantiyon mu verdiler?
o zamanlar salih memecan'ın çizdiklerine gülenler sanatsal açıdan bakamıyorlar mı şimdi bu çizgiye?
yoksa bu beğenmeyenler, gülmeyenler de mi dansözler? hani ne oldu sanat anlayışsızlıklarımıza bizim bu city'de? başka city de mi yaşıyoruz biz?