kişi hayata 5-0 yenik başlamıştır bir kere. daha noluyo demeden gelen çıtonk sesiyle irkilir bütün dolmuş ahalisi. gerek para üstü bekleyeni, gerek ineceği durak yaklaştığından stresle dolmuş o cılız sesiyle "müsağğyit bi yirde" demeye tırsan öğrencisi, gerekse dolmuş şoförü abimiz hep birden bakınca insana, rezilliğin boyutu yavaş yavaş gözler önüne serilmeye başlanır. o bakış var ya o bakış! adamın ağzına sıçar! hele o grup halindeki liseli gülüşmeleri!!! lannn!!!
karması -200 ile başlamış yazar misali, kısa dolmuş macerasına atılmış kahramanımız çaresizdir. kafanın tavan döşemesinde oluşturduğu çıkıntıya baktıkça buruklaşır yüreği. koca oyuk hacı, kolay mı? boşalan yere oturduğunda yanındaki yer değiştirmek ister. bütün yerler boşken o oturuyorsa herkes birden ayağa kalkar. sessiz bir protresto almış başını gider dolmuşta. kimse ona "şunu uzatabilir misin?" diye bile sormaz. para üstleri geri gelirken onun oturduğu yerden sekip bir anda yön değiştirir ne hikmetse! ayakta duran teyzeye yer verir, "ananı bakışı" ile karşılaşır teyze oturmaz. kahramanımız ücreti uzatmaya bile utanır. uzatacak adam bulamaz ki zaten. hangi kapıyı çalsa, karşısına o buruk kafa acısı çıkar... vay arkadaş!
yok lan yok inanmayın!
ulan amma da dramatize ettim ha!
ben çok vurdum, bir şey olmadı. valla bak! hatta birinde kafam tavandan dışarı çıktıydı... * hatta bir seferinde gittim şoförün yanında motorun üstüne oturdum. çok etkili oluyo o zaman! kimse bişey diyemedi!