yanlıs açılardan bakan yazar ve onun okurlarının çok beğendiği bir yazıdır.
ben dün tersinden bu yazıyı eleştiren bir entry yazacaktım, vageçmiştim. madem bu başlık açılmış bari bunun altını dolduralım.
şimdi türkiye´nin israil´le diplomatik, ekonomik ilişkileri devam eder. türkiye devletine vergisini ödeyen bilimum şirketin, israil devletine vergisini ödeyen bilimum şirketlerle alışverişleri devam etmektedir. bundan sonuçta, gerek vergi, gerekse iş sahası olsun, hem türkiye devleti hem de israil devleti kar eder. diplomatı davet etmek demek, bu iliskilerin bozulmasını istememek demektir.
israil kayıtlarına bakınız onlar da türk büyükelçisini davet etmişlerdir, büyükelçi de o davete gitmiştir.
bak, israil büyükelçisi o davete icabet etmeyerek türkiye´ye diplomatik bir tokat atabilirdi , "alın davetinizi başınıza çalın" anlamına gelen bir not gönderir, cumhurbaşkanı nı "g.t" edebilirdi. onun devletinin dışişleri de demek ki ona "seni davet etmişlerse, git" demiştir, bir devletin büyükelçisi kendi dışişlerinin haberi olmadan böyle konularda adım atamaz. ne bizimkiler, ne de baska bir devletin büyükelçileri, kendi bakanlıklarının haberi olmadan kendiliklerinden bu boyuttaki davetlere istirak etmezler.
o yüzden yılmaz özdil´in o yazısında yazdığı şeyler, yanlıştır, kendisini bağlayan bir konudur, ve kesinlikle katılmadığım bir konudur. kendisine, daha geniş boyutlardan olaylara bakmasını salık veririz.