ağrılı ve ölümcül hastalıkları olan insanların durumu düşünülüğünde insanı ikilemde bırakan durumdur. bir yandan tıbbın hergün gelişmesi ve bugün tedavisi olmayan bir hastalığın bile yakın bir zamanda tedavisinin bulunabilme olasılığı, diğer yandan ise hastanın çaresizliği ve çekilen tarifsiz acılar... çok hassas bir konudur, karar verilirken de hasta için en iyi olanın hangisi olduğu iyice düşünülmelidir.
bütün vücudu kanserli hücreler tarafından sarılmış ve ancak omuriliğinden düzenli olarak aldığı morfinlerle ayakta durabilen, yemeyen, içmeyen, konuşamayan kısacası hayata dahil olamayan bir insanı düşününce, o insanın tek çıkar yolu eriyerek ölmeyi beklemek olmamalı diye düşünüyorum. ancak aynı hasta bu kararı verecek zihinsel yetkinliğe de sahip olmayacaktır büyük olasılıkla. peki bunun kararını kim verecek? ötenazi hakkı hasta yakınlarına devredilirse, işte o zaman çok büyük sorunlar doğabilir. kısacası daha uzun süreler çözülemeden gündemde kalacak bir konudur.