bazen çocuk gibi bağıra bağıra ağlamak istiyorum. şöyle hiç kimsenin beni duymayacağı bir yer bulup, basıp nidayı bağıra bağıra ağlayasım geliyor ama şehir hayatı işte; bizim ağlamalar çok uzak böylesinden.
insan istediği gibi ağlayamıyor bile. peki niye bu koşturmaca? istediklerimize sahip olup mutlu olmak için mi? mecbur muyuz mutlu olmaya? ağlasak ya işte bağıra bağıra niye olmuyor?
sizi bilmem ama ben en fazla bir iki damla yaş akıtacak kadar ağlayabiliyorum. hemen silip kimseye çaktırmama çabası izliyor o birkaç damlayı da. çoğu zaman o da yok hepsi içime akıyor göz yaşlarımın.