neredeyse tamamının lojmanları vardır. bu lojmanların geneli çalıştıkları caminin içinde ya da yanındadır. doğal olarak elektrik, su, ısınma gibi giderler de cami ile ortaktır.
imamlar elektrik, su, ısınma gibi şeylere para harcamazlar. işe gidiş-geliş için her ay yüzlerce lira harcamazlar.
mesailerinin öğretmenlerden ve tüm memurlardan ne kadar az olduğu da ortadadır.
sözün özü: sikeyim böyle düzeni!
anlamak istemeyenlere ekleyelim: imam da öğretmen de memurdur. elma-karpuz kıyaslaması değildir. yaz ve kız elmaları kıyaslanmaktadır.
üstüne üstlük öğretmenler gelecek nesilleri yaratan kişilerdir. herkesin evde yapabilecekleri namaz, dua gibi işleri ile uğraşmamaktadırlar. ölüler gömülürken dua etmeyi de tüm müslümler yapabilirler. bunun için devletin sırtına ayda 3000 lira gibi bir yük gereksizdir. türkiye'deki imam ve diyanet çalışanlarını da düşünün. diyanet işleri başkanlığı'na neden pek çok bakanlıktan daha büyük pay ayrıldığı ortaya çıkar.
zamanın ötesinin buz gibi suların... öeehmmm!: sözlük'te amma imam varmış a.q. yaaa! lan gören de deyyuslar günde toplasan 3 saât yat kalk yapmıyorlar da 16 saât taş taşıyorlar zanneder.
imamlar ölü gömerken dua ettiler diye para almazlar.
imamlar okullarda "öğretmen" muamelesi görmezler.
imamlar mevlittir şudur budur bir yerlere davet edilip sakal almazlar.
be sikikler konumuz kimin ne iş yaptığı değil. kimin ülkeye ne kazandırdığı. öğretmenler, m.e.b.'in izin verdiği ölçülerde, yeni nesiller yetiştiriyorlar. imamlar ne sikime derman oluyorlar?
yurtdışında daha yüksek maaş alıyor diyenlere de iki çift söz edelim: o örnek gösterdiğiniz ülkelerde din adamları maaşlarını devletten değil tapınaklarına gelen cemaâtten alırlar. kaldı ki o ülkelerde kişi başına düşen milli gelir türkiye'nin birkaç katıdır.