beraber uyuyalım mı

entry15 galeri
    1.
  1. tanım; masum bir soru cümlesi, yalnız uyumaktan isyan edenlerde mevcuttur.

    kafayı bulmak için gitmiştim, başardım da kalkana kadar önümde boş bardak tutmadım. oturur oturmaz dikkatimi çekmiştim. bana olan bakışlarını yakaladım önce. yaşça benden büyüktün, makyajın altından çok olgun bakan gözlerin vardı. kısa saçların ve tacın sevimli,çocuksu bir hava katıyordu sana.

    masada herkesin çift, kendimin sap olmasını daha fazla kaldıramayarak bi'şeyler yapmaya karar verdim. tuvalete ilk gidişimde arkamdan geldin, heyecan yaptım konuşamadım. sonraki seferde ben senin arkandan geldim merhaba diyebildim, gülümsedin. üçüncü karşılaşmamızda ise diz çöktüm karşında. numaranı verdin bana. bütün gece dörde kadar mesajlaştık, defalarca sadece beraber uyumak istediğimi söyledim sana.

    sabah görüşürüz dedin, ve uyudun. sabah bir çırpıda uyandım, buluşmak için bana çok uzak bir yer tarif ettin, gelirken korktum, ulan acaba sopa yermiyim, ya abisi, sevgilisi varsa diye endişe ettim.

    önce çorbacıya gittik, klasik konuşmama triplerini aştık bir saat içinde. benden yaşça büyük olduğunu, boşanmak üzere olduğunu bir de altı yaşında bir oğlun olduğunu söyledin bana. şok olmuştum ama umursamıyordum, en azından o vakit öyle düşündüm.

    bir lise kantinde çalışıyordun, biraz iş biraz aile derken içini döktün bana. çünkü benim sana yapabileceğim en iyi şey buydu. anlattıkça rahatladın ve elimi tuttun. hiç beklemiyordum biliyo musun, o vakte kadar benden yedi yaş büyük olduğun için alay etmeye geldiğini sanmıştım, işte o vakit bi'şeyler değişmeye başladı.

    gülümsüyorduk, sonra simit fırınına girdik beraber, alışveriş sonrası havanın çok soğuk olduğunu isterse bize gidebileceğimizi söyledim. tereddüt ettin önce, sonra üşümenin de etkisiyle onayladın fikrimi.

    ev arkadaşlarımdan utanıyordun, bense kaybedeceğimiz bi'şey olmadığını ısrarla söylüyordum. eve geldik, titreyen ellerimle çay ve peynir getirdim. sonra yatağa sırtımı yasladım, çok baktın bana, bense memnundum halimden.

    uzun uzun baktın bana, okuduğum bölümden, kendi sorunlarıma kadar uzun bir süre konuştuk. sonra sustuk, hiç bir beklentim yoktu biliyor musun, sadece arkadaş olmak, ara ara beraber uyumak istemiştim.

    birden öpmeye başladın beni, kıpırdamadım. sen öptükçe ben de sana uymaya çalıştım. sonra odanın kapısı çalınca ayrırdık dudaklarımızı. ikincisinde ben yeltendim bu sefer. dişlerin bir hırsla çekiyodu sanki dudaklarımı. ve ben korkuyordum, 22 senelik hayat bu durum karşısında çaresizdi. sadece "ne yapıyorum lan" diye soruyordum kendime.

    sonra telefonun çaldı, arkadaşınla buluşman gerekiyordu, lafı geveleyerek bir on dakika daha kazandın bizim için, ama en yakınına bile benden bahsetmeye korkuyordun. son kez öpüştük. sonra sokaklardaydık yeniden.

    sus pus olmuştum, sebebini sordun bana. bi'şeyler tersti. ben öğrenciydim sense çalışan çocuklu dul bir kadın. hayat harbiden süprizlerle dolu dedim. sene de bir kere bara giderim, başıma gelenlere bak, uzaktan bakıp beğendiğim hatun tüm kadınlığı ile yanımdaydı.

    sana düşünmeye başladığımı söyledim. korkan gözlerle baktın bana, içim cız etti, yine bir ahh alacaktım, yine arkamdan lanet edilecekti. belli sınırlarımız olmalı, yasak bi'şey yapıyoruz, tehlikeliyiz peki buna göğüs gerebilcek miyiz dedim sana.

    o an elimi bıraktın, ben tekrar kavradım sıkıca elini. yürümeye devam ettik, görüşmeyelim o zaman dedin bana, onu demek istemediğimi aptalca kıvırmaya çalıştım, git demek de kal demek de çok zordu biliyor musun?

    korktum, çünkü öğrencilik hayatım bitebilirdi, beni seversin diye korktum, seni seversem nasıl anlatırım diye korktum. seni bırakalı iki saat oldu. beni aramandan korkuyorum.

    üstüm sen kokuyor, odam da öyle. dudaklarımda tadın var hala. ve ben hala çok korkuyorum...
    5 ...