hayata geçirilmesi mümkün olmayan, bir anlık gazla düşünülmüş proje.
mühim olan o bayrağı kalpte açmak, milletçe o bayrağın değerini fark edebilmek ve ona göre yaşamak. 29 ekim dendiğinde "olm 3 gün tatil oluyo hafta sonuyla birlikte, oh be!" diyen insanların böyle hayaller peşinde koşması gülünç. türkiye hep bu yüzden kaybetmedi mi zaten? ülkeye hiçbir faydası olmayan şovenist fikirlerle bu hale geldi.
bir kısım dangalak benim türk düşmanı olduğumu falan düşünür bu entry yüzünden, ben artık entryme not eklemeyeceğim; ne düşünürseniz düşünün, umrumda değilsiniz. ben bu ülkenin insanını eğitmeyi, her anlamda geliştirmeyi ve zenginleştirmeyi düşünüyorum. bu bayrağı edirne'den kars'a açmayı değil, dünyanın herhangi bir yerindeki organizasyonda gösterme, onunla gurur duyma, onu dünyaya tanıtmanın derdindeyim.
bak ne diyeceğim...
çocuk bayramında o minik yavrularımız aylarca güneş altında kavrulup prova yapmasa? bayram günü gerçekten karnaval havasında geçse? insanlar 12'de yataktan çıkmak yerine sabahı iple çekse, sokaklarda gerçekten eğlenebileceği bir şeyler yapma şansına sahip olsa? gençlere kendini gösterme şansı verilse? 19 mayıs'ta turnuvalar düzenlense, gençler yetenekli oldukları alanlarda kendilerini gösterebilse?
***
cumhuriyet bayramını gençleri generallerin önünden geçirerek kutluyoruz hala. bayramda coşku olur, mutluluk olur. beni sevindiren tek şey, cumhuriyetimizin 87. yılını sağ salim kutlayabiliyor olmamız. onun haricinde bir coşku, heyecan yok. ama olmalı. diyorum ya, insanlar bu günü beklemeli, "cumhuriyet"in anlamını o gün daha iyi öğrenmeli.
siz 150 metrelik kebapla rekorlar kitabına girmeyi, edirne'den kars'a bayrak açmayı düşünün edirne'den kars'a insanlara millet, vatan kavramlarını açıklamak gerekirken.