gerçek bir gurmedir. "lan adam yemek veriyo, dur iki öviyim" yavşaklığı yapmamakta; dili damağı doğrultusunda giderek doğru bildiğini söylemektedir.
ülkem insanı yıllardır "ne gözel olmuş bu keşkek, ehehe, ne de zordur yapması, mmmmmh şahane olmuş vallahi, anaaaa! erişte pilavı mı, şahaane şahaane, işte lezzet budur mmfff eki eki" tiplemelerine alıştığı için hard gelmektedir ama işin özü şudur: gurme acı söyler.
bir yemeği çok beğenmişken diğerini yerden yere vurabilir; ki şiarı budur.
gurme insanının beyni tat alma organının "dillendiği" organdır; yani yemeğin lezzetine başka başka (arkadaşlık, samimiyet, riya vs.) ilaveler yapmaz beyin. sadece rayiha ve tatları biraraya getirip o potada eritir ve dile vurur.
bu bağlamda milor tam bir gurmedir ve iyi ki de vardır.
not: duyduğum kadarıyla kendisi lisedeyken harçlıklarını biriktirirmiş iyi yerde iyi yemek yemek için. biz o dönemde neler için biriktiriyorduk acaba paramızı, yemeklerimizi tost ile geçiştirirken.