yazı hafiften spoiler içerebilir. birkaç cümle o da en fazla olsa. o yüzden dikkat.*
normalde dizi 6. bölüme geldi ama ben pilot bölüm hakkında birkaç bişey yazsam, bu dallama da neyin nesi demezler herhalde değil mi ?
martin scorsese martin scorse martin scorsese... pilot bölümün yönetmeni ayrıca dizinin yapımcısı, seni televizyon dizilerinde görmek de varmış demek. hoş geldin.
ilk bölümü itibariyle mekanlar kostümler müzikler harikulade. plaktan müzik dinlemek bir insanın ruhunu ne kadar huzura erdirir bu dizide rastlayabiliyoruz.
nam-ı diğer mr.pinksteve buscemi müthiş oyuncu. onu izlemek onun mimiklerine hayran olmamak elde değil. tek itici yanı sesinin biraz ince olması sanırsam. burada da arkası epey çok, halkın sevgisini kazanmış olan karakter rolüne bürünmüş. yakışır.
micheal pitt'i micheal haneke'nin yönetmenliğinde funny games'de izlemiş ve beğenmiştim. her ne kadar film, insanı gerim gerim germiş olsa da. burada da kendisini gangsterlik yolunda ilerleyen hanım yüzlü (kusura bakmayın) biri olarak görüyoruz. biraz garip geldi ama zamanla alışırız herhalde.
karakterler oldukça fazla ilk bölüm itibariyle, bazen karakterler karışabiliyor bu da normal olsa gerek. çok cesur sahnelerde yer almakta, gerek cinayetler gerekse sevişme sahnelerinde.
--kısa bir spoiler-- margaret schroeder'ın kocasından dayak yediği sahnede ağlayan küçük kız (Emily Schroeder) sen nasıl ağladın da öyle, benim yanağımdan yaşlar süzüldü ? tüylerim diken diken oldu.
--kısa bir spoiler--
edit: ilk satır eklendi. kasabaya gelen yabanci' uyardı da.